Toplam yorum: 3.089.885
Bu ayki yorum: 482

E-Dergi

denizmavi Tarafından Yapılan Yorumlar

11.08.2008

Çeşitli araştırmacıların makalelerinden derlenmiş bir kitap, hacmi küçük olmasına rağmen içeriği dolu. Toplumumuzda eksik olan pek çok konuya cevap veriyor. Bu arada hep endişe duyulan "İran Olur muyuz" sorusunun da cevaplarını barındırıyor. Kitabın yazarlarından özellikle Fred Haliday'in aktadıkları oldukça ilginç; İran devriminin dinamiklerini bir bir ortaya koyuyor. Ben okurken, aynı zamanda bu dinamiklerin Türkiye'de de olup olmadığına dikkat ettim; yoktu.
"İran olur muyuz" tartışmasına, bilgi donanımlı olarak katılmak isteyenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap.
06.08.2008

Yakın tarih içinde önemli boşlukları doldurabilecek bir anı kitabı. Kitabın yazarı Teşkilatı Mahsusanın son başkanı ve haliyle etkin bir ittihatçı. Bu nedenle kitabı okumaya başlamadan önce objektiflik konusunda endişelerim vardı, fakat yazar konulara mümkün olduğunca objektif ve açıklayıcı yaklaşmış. Fakat ara sıra İttihatçılığı da tutmamış değil. Mesela İttihat Terakki'nin azgın tetikçisi Yakup Cemil'in kurşuna dizilmesinden sonra akan kanlarının yerde "İttihat ve Terakki" yazarak birleştiğinden bahsetmesi gibi.
Benim için kitaptaki en önemli bölüm ise Enver Paşa'nın yurt dışına çıkarken kitabın yazarını Teşkilatı Mahsusanın başına geçirmesi ve ondan teşkilatı görünürde tasfiye etmiş gibi görünmesini ama gerçekte asla tasfiye etmemesini tembihlemiş olmasıdır. Günümüz derin devletinin temelini de oluşturan Teşkilatı Mahsusa'nın bu önemli dönemindeki başkanının anılarını mutlaka okuyunuz.
04.08.2008

Umberto Eco'nun büyük bir usta olduğu muhakkak. Kitabın çevirmeni de gayet başarılı. Kitap zaman zaman yüksek temposu zaman zaman durgun seyriyle okuyucuyu kendine çekiyor ancak Gülün Adı ile kıyaslayacak olursak, Gülün Adı bir kaç basamak önde yer alır. Bu kitapta gerçek üstü tasfirler biraz fazlaca yoğun kullanıldığından, okuyucunun yolunu bulması güçleşmekte ve bu da okuma tadını olumsuz etkilemekte.
17.07.2008

Mehmet Altan'ın 'resmi' çeteler hakkında yazdığı makalelerden oluşan bir kitap. İngilizler'in ünlü edebiyatçısı Samuel Johnson'un bir sözü var; "her alçağın son sığınağı ne yazık ki milliyetçiliktir" der. İşte bu kitabı okuduğunuzda da bu sözün ne kadar isabetli olduğunu göreceksiniz. Devlet içinde uyuşturucu çeteleri, silah çeteleri vs. suç çeteleri kuruluyor, ortaya çıkarıldıklarında da vatan millet için yaptıklarını söylüyorlar. Bunların devlet yetkisini kullanarak karışmadıkları suç kalmamış, yakalandıklarında "vatan için, Atatürk'ü çok sevdiğimiz için yaptık" diyorlar. Vatanı milleti alçaklıklarına bu kadar bulaştırmak zorunda mı bu kişiler. Bu artık o kadar sıradan bir hale geldi ki, adam kap-kaç yaparken yakalanıyor, polis yakalayıp arabaya bindirirken kapkaçcı elini kurtbaşı yapmış bir halde; "bayrak inmez, ezan susmaz" diye tempo tutuyor. Halbuki milliyetçilik herşeyden önce kanunlara saygılı, ülkesine faydalı bir vatandaş olmaktan geçer. Bir meslek sahibi olup, mesleğini en iyi yapmaktan geçer. Çok okuyup, dilini mükemmel kullanmayı öğrenmekten geçer. Ve ülkesindeki yolsuzluklara, çeteciliklere, kaçakçlıklara, yozlaşmalara tepki göstermekten geçer. Bu kitabı mutlaka okuyalım ve kimler gerçek milliyetçi, kimler milliyetçiliğin arkasına saklananarak suç işliyor iyice ayırdedelim.
16.07.2008

İttihat Terakki Partisi, 1. Dünya Savaşından yenik çıkılmasının ardından kapanmış, üst düzey yöneticileri de yurt dışına kaçmıştı. Kurtuluş savaşının kazanılmasının ardından yurtta kalan İttihat Terakki'nin ikinci derece kadrosu Mustafa Kemal'in çevresinde yer aldı ve Türkiye'nin yeni rejimini belirlediler. Bu kitapta yazar, İttihat Terakki'den Mustafa Kemal ve sonrasındaki liderlerin yönetimindeki Türkiye'ye geçen süreçteki gelişmeleri konu ediyor. Konuya yakından ilgi gösterenlerin yer yer menfi eleştirilerine sebep olacak yerler bulunsa da yakın tarihimizin önemli köşe taşlarını okumak için güzel bir çalışma.