E-Dergi

Bâhusus tarihçilerin ve hemen artlarından tarihi bir "ilim" olarak seven kimselerin tarih felsefesine ağırlık vermeleri gerekiyor. Maalesef ülkemizde tarih ideoloji delillendirmenin ve millî gurur edinmenin mezesi olduğundan işin düşünsel kısmına kimse zahmet buyurmuyor. Nietzsche çoğu zaman emek isteyen ve çözümlenme bekleyen metinlerin müellifi olmasına karşın, bu eseri belki bir tarih felsefesine giriş mahiyetinde dahi okunabilir. Çeviride de okurun aklına rahatsızlık veren bir kısma rastlayamadım. Başarılı bir metin ve başarılı bir neşir.

Metod konusundaki eserler maalesef ya artık neşredilmiyor yahut neşredilse bile genç okurun istifâde etmesi dil ve üslûp özellikleri sebebiyle mümkün olamıyor. Oysa Sayın Baykara, hayli sarih bir lisan ve üslûpla bir ders kitabı oluşturmayı hakkıyla başarmış. Tavsiyeye şayan.

Kullanışlı. Fakat rik'a için illâ okumak, illâ okumak gerekiyor.

Ne denilebilir? Klâsik. Kafesoğlu bu sahanın mîhenk taşıdır.

Braudel, ömrünün neredeyse yarısını Akdeniz dünyasına ve onun muazzam tarihine adamış, Annales Okulu'nun mümtaz bir siması ve entelektüel camianın -ki genelde içinde böyle insanlar pek nadir bulunur- yüz aklarından bir tanesi. İlminin genişliği ve üslûbunun güzelliği, târihe bakışta insana sunduğu o yepyeni ufuk takdîrle ve hayranlıkla açıklanabilir değil. Akdeniz'in ve Uygarlık'ın meftûnu ve hadîmi olan bu büyük adama ve onun başyapıt(mı desem, her eseri öylesine şâheser ki)ını uzun bir aradan sonra tekrar neşreden Doğu Batı'ya nihâyetsiz şükranlarla...