E-Dergi

okurken çok eğlendim çok güldüm çokta düşündüm.güldürürken düşündüren fıkra gibi bir kitap.fazla kalın olmaması ve bir solukta okunacak tarzda olması kapağındaki derin devlet geyiği ifadesini tamamlıyor.milletimizin derin mevzulara eğilimi malumumuz.derin muhabbetler her zaman ilgi uyandırmıştır.esrarengiz,müphem konular çekim merkezi olmuştur. derin mevzuları birde yazarın tebessüm ettirici yaklaşımıyla okuyalım.keyifle okunacak bir kitap...

60 lı ve 70 li yıllarda ahmet hocanın kaleme aldığı muhtelif yazılardan meydana getirlişmiş bir kitap.o dönemin siyasi atmosferini bilmek isteyenler için güzel bir çalışma.kavramlar,isimler fena niyetlere ambalaj olmuş o dönem.atatürk istismarcılarının cirit attığı,ilerici gerici safsatalarının tavan yaptığı bir dönem.anladığım odur ki kendilerini ilerici diye niteleyenlerin burnunun ucunu görmekten aciz oldukları.bir zihniyetin arka planı o dönemde en iğrenç haliyle tesis edilmiş.ve hala kalıntılar cırtlak sesleriyle fırsat buldukça babalarının abilerinin yaptıklarını yapmaya çalışıyolar.bugün gördüğümüz kuru gürültünün temellendiği dönemleri iyi bilmek gerek.hocamı vermiş olduğu mücadeleden ötürü minnetle anıyorum...

keyifle okudum.çok güzel akıcı bir roman.kırgız halkının yaşayışını geleneklerini adetlerini aytmatov romanın heryerinde işlemiş.romanda sabitcan adlı karakteri ele alarak o dönem kırgız topraklarına hakim olan düzeni çok güzel bir dille tenkit etmiş.bu anlamda kitap,düzenin kağıtta yazdığı halini değilde tatbik alanında nasıl sonuçlar ortaya çıkardığını anlaşılır kılmış.ayrıca bir çok yerde rastladığımız mankurtlaştırma durumu bu kitaptan alınmıştır.bu bakımdan bu olayı iyi anlamak ve bu olay çerçevesinde birtakım olayları anlamlandırmak daha güzel olur...

muhabbeti yapıldığında kimsenin keyif almadığı bir konu ölüm.yazar ölüm konusunun neden kasvetli bir konu olduğunu neden tedirgin ettiğini akıcı bir dille anlatmış.pek roman tadı alamadıysam da bahsi geçen konu olan ölüm hakkında ki değerlendirmeler hoşuma gitti.özellikle ölümden korkmanın altında yatan sebeplerin razı olmamak,kaybetmemek,kesinlikle sahip olmak tutkusu ve acizliğin inkarından ileri geldiği yönündeki değerlendirmeler güzel.ölüme daha anlamlı bakmaya vesile olduğunu söyleyebilirim.

milletimizin olgunlaşmasında edep,ahlak,fazilet sahibi olmasında tarikatların katkısını kim inkar edebilir.okumayan toplum olduğumuzdan acele hükümler vererek milletimizin tarihinde çok büyük bir yere sahip olan tasavvufi oluşumları hedef haline getirebiliyoruz.evet tasavvufi oluşumlar XVI yüzyıldan sonra dinamizmini kaybetmiş osmanlının sonuna doğru fitnenin fesadın kaynağı haline gelmiştir.ancak velilerin mutasavvufların anadoludaki türkleştirme hareketinde,anadoluyu türk yurdu yapma yönündeki çalışmalarda aktif rol oynadığını kaynaklar bize gösteriyor.bu bakımdan önyargılardan arınarak bu konuda sağlam bilgi sahibi olmakda fayda var.ahmet hocamız bu eseriyle tasavvufun anadoludaki tarihi seyrini ve velileri anlatmış.güzel bir çalışma.