E-Dergi

merhum erol hocamızın uzun zaman önce kaleme aldığı bu eser ülkemizdeki seküler hayatın sıkı savunucularını anlamamız ve yorumlamamız açısından çok önemli bir kaynak.ayrıca din görevlileri ile ilgili değerlendirmeleride çok güzel olmuş.hissi yorumları ayırmamız bakımından hocamın yaptığı ilmi tespitler meseleleri çok güzel kavramama vesile oldu.milli ve manevi değerlerimize bu kadar bağlı akademisyenleri fazla bulmak kolay değil.hocam bu konuda özellikle dönemine ve günümüze göre müstesna şahsiyetlerden.bu sebepten hocamı bu güzel eserinden ötürü minnnetle ve şükranla anıyorum...

''nefsin arzusuna aşk denmiş''.aşık olduğunu sevdiğini zanneden bir çok kişinin yanılgısı budur.sağlıklı düşünemeyen aklın yanlış bir hareketi frenlememsi azapların en büyüğünü,vicdan azabını peşinde getirir.nakış babanın aklı karışık içgüdülerini aşk zanneden genci hayatında yaşadığı benzer bir olayla aydınlatmasını,ve bu olaydan gencin ders çıkarmasını heycanla okudum.temiz toplum temiz niyetlerin beslenmesi ile inşa edilir...

mehmet ali beyi bu güzel eserinden ötürü tebrik ediyorum.bir solukta okuduğum okurken hiç sıkılmadığım bu kitap cevabını aradığım bir çok soruda bana çok faydalı oldu.yanlış kader anlayışını yazar çok güzel bir dille anlatmış.insan ki kendini bir tanısa,yaradanın insanı nasıl donattığını iyi kavrasa kemikleşmiş,donmuş hayatını değiştirmesi pekala mümkündür.bu anlamda harekete geçirici nitelikde bulduğum bu eseri insana yönelen okurlara şiddetle tavsiye ederim...

inanmanın ilmi veriler ışığında insan hayatında müspet sonuçlar doğurduğunu güzel bir üslupla anlatmış.hocam bilim ile dinin sınırının iyi çizilmesi gerektiğini vurgulamış.bunun yanında evrende insanın bir anlam ifade ettiğini,bu anlamı insanın iyi idrak etmesi gerektiğini örneklerle çok güzel bir şekilde anlatmış.buna aksi olan düşüncenin de nasıl sonuçlar doğurduğunu aynı oranda örneklenndirmiş.bu anlamda benim çok hoşuma gitti.bu konulara merakı olanlara tavsiye ederim...

kitabın yapıcı değil yıkıcı bir bakış açısı oluşturma maksadıyla kaleme alındığına inanmasamda bazen niye hep yanlışlar işlenmişde doğrular doğru şekilde anlatılmamış demekten kendimi alıkoyamadım.sosyolojik değeri de olan kitabı okurken hep donmanın çürümenin temelleri üzerinde ne zaman teferruatlı duracak ve kırılmanın tedavisini kendince yazarın ne zaman söyleyeceğini hep bekledim ama bu anlamda tatmin edici birşey bulamadım.yinede faydasını göremedim diyemeyeceğim.