Toplam yorum: 3.090.136
Bu ayki yorum: 734

E-Dergi

Bolokur Tarafından Yapılan Yorumlar

27.09.2008

Tarık Buğra tanık gözüyle tarihi,romanlarına yedirmiş ve edebiyat okurken tarihini de kavratan gerçek bir aydın.Sesi kaleminde saklı bir önder bence.Ülkemiz bu harika değerdeki toprakların üzerinde yaşadıkça;Tarık Buğra hep okunmalıdır,çünkü devri asla geçmiyor...
Da Vinci Şifresi ya da çoksatan kitapların aboneleri hepsinden önce Tarık Buğra'yı,Yakup Kadri'yi ve çağdaşı yazarları keşfetmelidirler.Çünkü bu eserler keşfedildikçe siz de içinizde yeni bir şeyler keşfedeceksiniz... İyi okumalar!
13.09.2008

Reşat Nuri ve çağdaşlarının eserlerini yazıldığı ortama ve hayat görüşüne göre düşünmeye çalışmak ve o şekilde özümsemek,mantığını kavramak en önemli olaydır.Yoksa günümüze göre düşündüğümüzde aynı,dizidekilere şaşmadığımız gibi,şimdi de böyle olan ailelerin varlığından şüphe duymuyoruz.
Kitapta her şey daha çabuk geçiyor.Reşat Nuri bunu kendi gününün edebi ölçütlerine göre yazarken,bir roman olarak yazmış olsa da bir uzun hikaye görüyorum ben burada.Daha detaya girilebilir,daha çok örnekler ve dialoglarla zenginleşebilirdi;fakat o zamanların yazarlarının önlerinde ne kadar az örnek ve yayınlatabilme şansı varsa bu o kadar zor olacaktır.Üstelik bu romanların tefrika halinde okuyucuya ulaştırıldığını düşünürsek daha iyi kavrarız durumu.
Yaprak Dökümü çağdaş bir romandır,günceli yakalamaya hep devam edecektir;bu da klasik bir eser olarak sayılmasının en büyük kanıtı değil midir?
08.09.2008

Bir aileden dört erkeği götüren savaş,yokluk,fakirlik...Aynı yokluklar yüzünden doğum yaparken ölüme giden bir gelin...
Gözyaşlarımı tutmaya çalıştığım yerler oldu.
Kendisi de kolhozlarda memurluk etmiş biri olan;genç yaşta dul kalıp 2.Dünya Savaşı'nın yokluk yıllaırnda dört çocuğunu büyüten bir annenin elinde büyüyen yazar;içinde doğduğu coğrafyayı bize naklederek acılarını belki de hafifletti.Çok da başarılı bir roman çıkarmış ortaya.
Belki de Cengiz Aytmatov Kırgızistan'ın Yaşar Kemal'idir.Tek fark,Yaşar Kemal'den daha sade ve daha süssüz.
Kitapta bana tek ters gelen şey; bu insanların müslüman oldukları halde kurşunla vurulup ölmüş bir atı yemeyi düşünmeleri... Bu kitap okunmalı!
08.09.2008

Yüzyıllık Yalnızlık'tan sonra çok doyurucu gelmiyor;fakat tipik Garcia çizgisini izlemek mümkün. Yine yabancı deyince ilk aklına gelen Hollandalılar,hayalgücünün sınırlarında dolaşan masal öğeleri,diğer kitaplarındakine yakın karakterler... Ulisses'i sevmiştim,kitabın sonunda Erendira neden öyle yaptı anlamak hem mümkün hem zor.Üzüldüm biraz...
03.09.2008

O kadar saf,temiz ve yoğunlar ki;başlarda şaşırtıcı ve imkansız gelen olaylara sonradan alışıyor,kanıksıyorsunuz. Bu bir masal sanki,bir İspanyol masalı gibi;bir yandan da bir Gabriel Garcia Marquez masalı... Kesinlikle okunmalı;bu adamın hayalgücüne saygı duyulmalı!Tabi edebiyat gücüne de... Sonu beni üzdü;fakat aklımda hala onlarla geçirdiğim güzel günlerim var yine de...