Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Jüpiter Drakula Tarafından Yapılan Yorumlar

18.04.2021

Heyecanın yine yüksek düzeyde olduğu ve çatışmanın kızıştığı bir ciltti. Sakura'ya ne olduğunu öğreniyoruz, bir de Yato'nun babasının ne kadar ileri gidebileceğini...ama bir yandan da ne kadar namert olabileceğini, Bishamon'u gördüğündeki kuyruk kıstırıp kaçışı, saklanacak köşe arayışını. Güzeldi özetle, okunmaya değer bir ciltti, durağan değildi ve animenin öyküyü takip etmediği yerde bizi tatmin ediyor gerçekten. Noragami'nin çizimi de her manga gibi kendine özgü elbette ama bilhassa Yato, Yato'nun da bilhassa o bakışları bütün anime aleminde eşsiz. Ve ben bir Noragami hayranı olarak altı aydır 14. cildin çıkmasını bekliyorum ki eminim aranızda bu konuda beni anlayanlar vardır.
14.12.2020

Bu cilt çok güzeldi! Arka kapakta da belirtildiği üzere Yato'nun çocukluğuna iniyoruz ve onun hakkında meçhul kalmış bir sürü şeye tanıklık ediyoruz. Bu ona daha ziyade ısınmanıza, sempati duymanıza yol açıyor. Kötülük yapmak için dünyaya getirilen mamafih aslında iyi niyetli küçük bir çocuğun iyi ve kötü arasında bocaladığını okuyoruz. Bir de ona yardım etmek isteyen dünya tatlısı bir kız -Sakura- var. Ve sonunda katmerleşen bir hüzün, küçük bir çocuğun yüzündeki derin dehşet ifadesi... Bu cilde kadar "Nora"dan nefret etmemişseniz de bundan sonra kesin edeceksiniz...
29.11.2020

Animenin bittiği yerden, devamını öğrenmek üzere okumak isteyenler, bu ciltten okuyun. Ayrıca Noragami Aragoto 2. OVA (Cappyber Land) da bu ciltte anlatılıyor. Özellikle 43. bölümün sonunda işler ilginçleşiyor ve sizi içine çekiyor. Sonrasında ne olacağını merak ediyorsunuz.
03.11.2020

Aslında bu kitabı okumak benim edebiyat ödevimdi. Bu yüzden pek de hevesli olduğum söylenemezdi, hatta başında çok sıkılmıştım. Lakin okumaya devam ettim. Bir yerden sonra cidden ilgi çekici olmaya başladı, o kadar ki yarım bıraksam aklım kalırdı. Ve nihayet sonuna geldiğimde, son sayfayı okurken gözyaşlarıma mukayyet olamadım. Bu kadar etkilemişti beni. Hiç de sıradan ve sıkıcı değildi...
23.10.2020

Derin bir kitaptı. Ve çok güzeldi. Tarık Buğra'nın sözcükleri kullanmadaki maharetine ve insan tahlillerindeki başarısına hayran kalıyorsunuz. Osmancık'la üzülüyor, Osmancık'la seviniyorsunuz; at koştururken, kılıç sallayıp yay gererken sanki yanıbaşındasınız. Dahası Osman'ın hislerine, düşlerine, gençliğine tanık oluyorsunuz. Tarih kitaplarında mükemmelmişçesine anlatılan bu kahramanın da aslında bizler gibi bir insan olduğuna, zaafları olduğuna tanık oluyorsunuz ve bu size güç veriyor. Ben de yapabilirim diyorsunuz.