Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Mutlu ADAK

Tarihçi ve tarihî coğrafyacı bir akademisyen olarak düzenli yeni çıkan kitapları takip eden ve alanındaki kitaplar hakkında kaynak bilgisi ve kritiğine sahip biri. Alanım Orta Çağ tarihidir. Özellikle yerel tarih, Beylikler Dönemi Anadolu Tarihi, Çaka Bey, Aydınoğulları, Batı Anadolu Beylikleri, Anadolu Selçukluları gibi konularda çalışmakta ve yazmakta. Okumak vazgeçilmezleri arasındadır.

Mutlu ADAK Tarafından Yapılan Yorumlar

08.12.2022

Büveyhîler, 934-1056 tarihleri arasında hüküm süren Deylem bölgesinden bir hanedandır. Büyük Selçuklulardan önce Irak ve İran’da yaklaşık yüz yıl hâkim olan Şii kökenli bu hanedan Bağdat’ı ele geçirerek Abbasi Halifesini değiştirme kuvvetine de erişecektir.

Adudüddevle döneminde en güçlü dönemini yaşayan bu hanedan maalesef onun ölümünden sonra başlayan taht kavgaları nedeniyle de yıkılma sürecine girmiştir. İran ve Irak’ta hâkimiyet kurmuş olan bu hanedanlık Şii karakterli olması ile de İslam Tarihi açısından önemlidir.

Cibâl kolu, Fars kolu ve Irak kolu gibi kardeşlerin hâkim olduğu bir hanedanlık olarak tarihte yer alan Büveyhîlerin hâkimiyeti 1056 yılında son bulmuştur.

Cihan Gençtürk tarafından doktora tezinin bir özeti olarak karşımıza çıkan bu eser Büveyhîler tarihinin derli toplu ve öz bir siyasi tarihini içermektedir. Son kısmında da Büveyhîlerin kültürel hayatı hakkında bilgi vermektedir.
Bu eser, 1994 yılında Rusya’da yayınlanan ve Rusya coğrafyasında yaşayan Türk halklarının (yaklaşık 12 bin) isimler sözlüğü diyebileceğimiz onomastik çalışmanın genişletilmiştir halidir. Merhum D. Ahsen Batur’un Türkiye, Irak, İran ve Suriye gibi diğer coğrafyalarda yaşayan 10 binden fazla boy, oymak ve kabile ismini eklemesiyle oluşmuş bu eser, yine Batur’un sözlüğü kullanma konusunda bilgilendirici giriş kısmıyla geliştirilmiş ve genişletilmiş bir eser haline gelmiştir. Batur’un ciddi katkı sunduğu anlaşılan eser, hem ansiklopedik bir sözlük ve hem de Türk halkları ile ilgili kaynakların verildiği bir bibliyografya niteliğindedir.

Şunu özellikle belirtmek gerekir ki Türkoloji, Türk dilleri ve Türk tarihi çalışanlara, bu alanlarda okuyan öğrencilere ve akademisyenlere çok faydalı olacak bir başvuru kitabıdır.

Eserde yaklaşık 23 bin Türk boy, kabilesinin isminin alfabetik olarak yer aldığı bu çalışmada, verilen kabile isminin hangi Türk boyuna ait olduğu ve farklı kullanım şekilleri ve hangi kaynakta bu ismin geçtiği verilmektedir. Örneğin; Çumurlu: Türkmen (Anamuslu), Solak 2002, s. 139.

Anadolu’daki ve Dünyadaki Türk halklarının isimlerini bir arada veren büyük bir emek ürünü olan bu eser, alanında Faruk Sümer’in çalışması gibi çalışmalara katkı sağlamaktadır.
30.11.2022

“Mesrop Maştots’un Hayatı” Bu çalışma Farsça çevirisinden dilimize kazandırılmış V. yüzyıla ait önemli bir Ermeni kaynağıdır.

Ermeni kaynaklarının henüz bir kısmı dilimize çevrilmiş durumdadır. Türk tarihi için bu önemli kaynaklardan birini daha dilimize kazandıran Selenge Yayınevi’ne ve Oğuzhan Çakır’a teşekkürler.
Ermenilerin alfabesini meydana getiren kişi Mestrop Maştots’un hayatını anlatan bu çalışma Ermeni alfabesiyle yazılan ilk orijinal kitap olma özelliğini de taşıyor. Mestrop’un öğrencilerinden Koryun’un kaleme aldığı eser, Mestrop’un hayatıyla birlikte (bir din adamı olduğu için) sizi Ermenilerin IV. yüzyıldaki kültür ve din hayatına da bir yolculuğa çıkarıyor.

Eser, bir hayat hikâyesini ele almakla birlikte, incelendiğinde (V. yy) toponimi, tarihî coğrafya ve din tarihi bakımından bilgiler içermesiyle birden fazla disiplin için bir başvuru kaynağı niteliğindedir.
Moğolların ve Tibet’in dini ve kültürel tarihi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Karenina Kollmar Paulenz, bu eseriyle Moğollar hakkında (akıcı bir üslup ve başarılı çevirisiyle) genel bir bilgi vermektedir.

Yazarın hayatına ve çalışmalarına baktığımızda Uzak Doğu hakkında uzmanlığı ile dikkat çekmektedir: 1999 yılında Bonn Üniversitesi'nde 'Tümed Moğolların Altan Kağanının Biyografisi' konulu teziyle eğitimini tamamlayan Paulenz, 1999'dan beri Bern Üniversitesi'nde dini çalışmalar ve Orta Asya kültür çalışmaları alanında profesör olarak görev yapmaktadır. 2007-2010 yılları arasında Bern Üniversitesi Felsefe ve Tarih Fakültesi dekanı olarak görev de yapmıştır. Bu uzmanlığını eserine yansıttığını kitabını okuyanlar görecektir.

Bu kitap Moğollar hakkında okuma ve araştırma yapmak isteyenlerin ilk okuması gereken bir “Başlangıç Kitabı” niteliğindedir.

Öğrenciler, bu alana ilgi duyanlar ve araştırmacılar için sade ve akıcı bir dille yazılan bu eser, Moğollar hakkında genel bir fikir vererek genel kültür açısından yardımcı bir kitap olarak kütüphanenizde bulunması gereken kitaplardan.

Eser, Moğolların kökeni, toplumsal yapısı, dini yapısı, Cengiz Han’ın hayatı konularıyla başlayıp imparatorluğun kuruluşundan 21. asra kadar Moğollar hakkında bilinmesi gerekenleri kısa ama net ve iyi bir şekilde, ayrıca okuyucusunun beklentisini karşılayacak şekilde aktararak takdiri hak etmektedir.
Bizans İmparatorluğu’nun toplum ve kültür tarihi üzerine çalışmalarıyla dikkat çeken Prof. Leonara Neville’nin, Bizans tarih yazımı üzerine yaptığı kıymetli çalışması olan bu eser, Bizans kaynakları ve kronikleri üzerinedir. 600 ila 1490’lı yıllar arasını kapsayan dönemde kaleme alınan 52 tarih metnini ve kronikleri tanıtan bu çalışma ile bu alanda çalışanlara toplu bir başvuru kitabı oluşturulmuş durumda.

15. yüzyılın sonlarına kadar gelen kaynakları inceleyerek, Anadolu’nun Türkleşmesi ve Bizans-Selçuklu, Bizans-Çaka, Bizans-Osmanlı gibi önemli iletişim ve etkileşimlere de tanık olan yazarları ve eserleri hakkında bilgi vermesi bizim için önemlidir.

Bizans ve Anadolu üzerine çalışan tarih araştırmacılarına ve bu alanda ders verenlere katkı sunan bu çalışmayı dilimize kazandıran Selenge yayınevi’ne teşekkürler.

“Olayların yıl yıl kaydedildiği kronik yazım geleneği Latin Batı’da en yaygın tarih yazım şekli halini almıştır. O halde tarih yazımının Bizans formları nasıldı?” bunları merak edenler mutlaka okumalı.