Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

onur115 Tarafından Yapılan Yorumlar

12.12.2017

Toplumun değişen değer yargılarının güzel bir özetlemesi. Yaşam içinde unuttuğumuz gerçekleri hatırlamak için de güzel bir firsat
20.05.2014

Sivil itaatsizlik kavramının fikir babasının görüşleri basit bir dille anlatılmaktadır. En iyi hükümet en az hükmedendir, hatta hükümetin en iyisi hiç hükmetmeyendir diyerek yola çıkılarak toplum hayatında yer alan devletin, bireyi tüm gücünü ve otoritesini ona bahşeden bir güç olarak tanıyana ve buna göre davranana kadar gerçek özgürlüğün tamamlanmış olmayacağını savunmaktadır.
Hükümetlerin bu durumu bilinmesine rağmen karşı çıkmayan ahlak ve vicdani boyutu zayıf olan grubun aslında adaletli davrandığını düşünerek kendisini kandırdığı savunulmaktadır. Azınlık grubun hareketlerinin altında yatan psikolojiyi ve çıkarsamaları anlamak açısından faydalı bir yayındır.
Devletin adamı iseniz ve Sezar’ın yönetiminde olmaktan memnun iseniz, o zaman istediğinde Sezar’ın hakkını Sezar’a geri vermelisiniz. “Sezar’ın olanı Sezar’a, Tanrı’nın olanları Tanrı’ya teslim edin.” Yasalara duyulan saygı mı, doğrulara duyulan saygı mı daha ağır basmalıdır? Bunun cevabını bulmak için bu yayını okumanız size bir yol gösterecektir.
31.03.2014

Irak’la 2003 yılında yapılan modern savaş aynı zamanda zaferi garantileyememenin en iyi örneklerinden birisidir. Yürütülen harekât öncesi, esnasında ve sonrasında karşılaşılan sorunlar detaylı bir şekilde masaya yatırılmıştır. Harekâtın 3 yıl öncesinde başlayan hazırlıklara rağmen plandaki aksamalar olduğu gözler önüne serilmektedir.
Pentagon Mart 2003 ayı sonunu operasyonun bitiş tarihi olarak belirtirken hata yapmıştır. Hazırsızlık sadece zamanlama ile de sınırlı değildir. Türkiye ve Suudi Arabistan’ın tutumunun yanlış tespit edilmiş olması sevkiyat problemleri ve harekât planlamalarında değişikliklere sebebiyet vermiş, siyasetçiler ile askerlerin arasındaki görüş farklılığı ekonomiklik ve etkenlik arasında gidip gelmelerle yığınaklanma yapılmasında gecikmelere ve askeri harekâtın icrasında aksaklıklara sebebiyet vermiştir.
Medya seferin bir parçasıydı. Medya için gerçekler, kendi kültürlerine, deneyimlerine ve çevrelerine göre şekilleniyordu. Bu durum harekâtın gelişmesinde beklenmeyen aksaklıklar yaratmıştır. Medyanın kendisi stratejik mücadelede halkın desteğini alma çabalarında bir cephe oluşturmuştur.
ABD ikmal hatlarını açık tutmak için verilen geriden savaşın yoğunluğu konusunda ihtiyatlı davranmamıştır.
Sürgünde olan ve kendilerini hükümet ilan eden Irak Ulusal Kongresi, Şiilerin ABD güçlerini kurtarıcıları olarak karşılayacakları sözünü vermişlerdir. Güneydeki Şiiler Saddam’ın güçlerine karşı verilen mücadeleye aktif olarak katılmayıp, pasif kalmışlardır. Hatalı çıktılar ve Amerikan komutanlar planlarını değiştirmek zorunda bırakmıştır.
Psikolojik savaş açısından bakılırsa ABD beklentileri ile sefer tam olarak başarılı olamamıştır. Geniş çaplı birimler teslim olmamış, hiçbir zaman kimyasal silah kullanılmamıştır.
Askeri operasyonların savaştaki planlamaları savaş sonrası planlamasını da dikkate almış olmalıdır. Başlangıçtan beri karar operasyonları (Iraklı güçlerin nasıl yenileceği) savaş sonrası plana (Irak’taki gerçek hedeflere nasıl ulaşılacağı) göre öncelik taşımıştır.Barış operasyonları konusunda orduyu geliştirmeye yönelik bürokratik bir yapılanma yoktu. Öncelikli problem düzenin ve meşruiyet hissinin yeniden oluşturulması ile ilgiliydi. Irak Özgürlük Operasyonu savaş sonrası safhada daha büyük birçok taraflı planlama ve katılım olması gereksinimini göstermiştir. ABD güçlerinin tek başına savaşı kazanmak durumunda kaldığı şartlarda, askeri güçlerin yenilmesi muharebeyi kazanmak için gerekli, savaşı kazanmak için yeterli değildir.
28.03.2014

Thomas PANE’in 1870 Amerikan Krizi’nde belirttiği öyle zamanlar vardır ki kolay koşulların askerleri ya da iyi zaman vatanseverleri ülkelerine hizmet etmekten kaçınırlar. Çatışma ne kadar zor olursa zaferin de o kadar şanlı olması gibi bir tesellimiz bulunmaktadır. İfadesinden yola çıkarak ABD’deki gelişmeler mercek altına alınmaktadır.
Bazı demokratlar için savaşı kazanmak seçimi kazanmaktan daha az önceliğe sahiptir. Bunun nedeni medyadır.
Ortadoğu’da çok değişken bir ortam bulunmaktadır. Değişkenlerin bu kadar çok olduğu bir coğrafyada atılacak adımların çok daha planlı ve koordineli atılması gerekmektedir. 1990’lı yılların başından itibaren ABD’nin bu bölgeye yapmış olduğu müdahalelere paralel olarak Irak, İran, Suriye, Filistin devletleri ile El Kaide, Hamas ve Hizbullah örgütleri arasındaki ilişkilerin şekillenmesi ve bu durumun ABD’ne ülkesi içinde ve ülkesi dışındaki elçiliklere yansımaları gözler önüne serilmektedir.
Teröristleri saldırmadan engellemek için yapılması gereken üç strateji(Ülkeye girmelerini engellemek, ülkedeki hareket özgürlüğünü azaltmak ve ülke içinde maddi ve manevi destekten mahram bırakmak), teröristlerin ortam bulduğu siyasi otoritenin çöktüğü yerler, Ortadoğu’da demokrasinin seçimlerin ve sonrasında yapılması gerekenlerin yapılması demek olmadığı, insanların somut sıkıntılarını dile getirebilecekleri boşluk açmak demek olduğu, İsrail’in bölgedeki rolü, Filistin Devletinin kuruluşunun bölgeye getirecekleri gibi konular ele alınmaktadır.


09.03.2014

Yaşam tarzlarının taban tabana zıt iki çocuğun masumane mücadelesinde ortak çizgide buluşmaları ve sadakat yeminini tutarak mücadele etmeleri gözler önüne serilmektedir. Hayatta şanslı ve şanssız tabir edilen iki grubun aynı çizgide yürümesine güzel bir örnek sunulmaktadır. Toplum tarafından kabul görmek için şanslı olarak dünyaya gelmek gerekmekte midir? sorusu romanda cevap bulmaktadır. Toplum tarafından kabul görülmenin ne anlama geldiği bir çocuğun gözünden güzel bir şekilde anlatılmaktadır. .
"Cesaret, korkuya direnmek ve ona galip gelmektir" sloganından yola çıkan çocukluğun saf duyguları gün yüzüne çıkmaktadır. Korkularla yaşamak yerine onlarla yüzleşmeye karar vermek her insan için kolay değildir. Kendi hayatınızdaki bazı değerleri sorgulamanızı ve gerek kendi çocuğunuza gerekse çevrenizdeki diğer çocuklara farklı bir göz ile bakmanıza neden olmaktadır.