Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
kitaparasibirdünya Tarafından Yapılan Yorumlar
Teknolojik gelişmelerin felsefi ve etik konuları açısından ele alınması, bazen sosyolojik olarak etkilerine de girilmiş ancak psikolojik olarak etkilerine pek girilmemiş felsefe kategorisinde olduğu için beklenen bir durum. Kitabın dili ve çevirisi iyi ancak gerçekten konuyla ilgili derin okuma ve araştırma yapmak isteyenleri ilgilendirecek derecede detaylı, herkesin ilgilisini çekmeyecektir ortalama okur ve konuya yeni başlangıç yapanlar için uygun olmadığını düşünüyorum.
Kısacık ama dili çok iyi. Pierre Loti inanılmaz detaycı, iyi gözlemci ve akıcı bir dili var. Tüm bunların yanı sıra 1800'lü yıllarda yabancı biri olarak Türkçe konuşarak yaptığı görüşmeler, Osmanlı zamanı Türk'ler hakkında düşünceleri, daha doğrusu övgüler, şehrin yapısı, insanların olumlu bakış açıları günümüzden ne kadar farklı olduğunu anlamak açısından mükemmel bir kitap. Bir oturuşta bitiyor ancak bitmesin istenilen bir kitap.
Zarifoğlu Rilke ile yaşamının ortak noktaları olduğunu görüyor, şiirlerini seviyor ve onun hakkında bitirme tezi yazmaya niyet ediyor. Enteresan olan şairin şiirleri hakkında değil de tek romanı hakkında tezini yazmaya başlaması. Bunun nedeni de Rilke'nin romanında kendi hayatından bahsetmesi ve Zarifoğlu'nun da şairin hayatıyla kendi hayatı arasında paralellik olduğunu düşünmesi. Anne babasının ayrılması gibi. Romanda ölüm korkusu, büyük şehir korkusu gibi konular ağırlıklı. Bu kitabı okumak için Malte Laudris Brigge'nin notları adlı romanı okumuş olmak şart değil, sonrasında da okunabilir. Rilke'nin mektupları diğer deneme ve şiirlerini okumuş olmak çocukluğu hakkında bilgi sahibi olmak da yeterli oluyor anlamak için. Çok akıcı ve keyifli bir kitap. Konusu ölüm, korkular ve ölüm korkusu ağırlıklı olsa da. Zarifoğlu ve Rilke sevenler için mutlaka okunması gereken bir kitap.
Christopher Knight 20 yaşında evden ayrılıp 27 yıl boyunca ormanda tek başına kimseyle konuşmadan bir yaşam sürüyor. Bazı ihtiyaçları için girdiği evlerden hırsızlık yaparken yakalanmasıyla münzevi hayatı son buluyor.Michael Finkel gazeteci ve münzevi yaşama meraklı biri olarak hikayeyi yazıya döküyor. Münzevinin düşüncelerine yönelik bir şey bulamadım, felsefik değil diyenlere katılmıyorum. Knight zaten kendi de bu yolculuğa neden çıktığını, kendini neden ormanın ortasında bulduğunu bilmiyor. Planladığı bir durum değil. Orada yaşadıklarını, hapiste hissettiklerini, modern yaşam ve orman hayatı karşılaştırmasını yaptığı sohbetlerden kaleme alan yazar çok iyi iş çıkarmış.Büyük büyük laflar, bilgelik peşinde olan bu durumu pazarlayan biri değil Knight.Kitapta Henry David Thoreau'ya ve farklı münzevilere de atıflar var örneğin Knight Thoreau'nun gerçek bir münzevi olduğunu düşünmüyor, daha çok kendi durumunun ve macerasının pazarlamasını yapan biri olarak görüyor.Çok keyifli ve samimi..
Sıkıcı ve yorucu bir kitap. Bu tür kitapların insana çok fazla katkısı olduğunu düşünmüyorum. Yazarın anlatmak istediği ele aldığı kişinin içinde bulunduğu durum ve ruh hali çok anlaşılır, kitabın da bu nedenle sıkıcı olarak nitelendirilmesi aslında duygunun okuyucuya geçtiğini de gösteriyor ama onca okunacak kitap varken bir şans verilmeli mi bilemiyorum. Bu kitap ile bir kez daha anladım ki tavsiye edilen kitapları değil kendi merak ettiğim kitapları okumalıyım.