Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Berrin GÜNDOĞDU Tarafından Yapılan Yorumlar

03.11.2008

“Takdim” bölümünü Hasan Mezarcı’nın yazdığını görünce önce çok şaşırdım, sonra da “önyargılı olma” dedim kendi kendime. Bu zehir zemberek “Takdim”den sonra bile önyargılı yaklaşmamama rağmen yanılmadım. Bana kalırsa bu kitap yalnızca belli bir kesim için yazılmış. Eleştiriye varım ama haksız, yanlı, yorumlu ve hakarete varacak eleştiriye kesinlikle karşıyım. Bu kitapta da ikinci cins eleştiriden (tabii eleştiri denebilirse bunlara) bol bol yapılmış. İşte size birkaç örnek; “Giriş” bölümlerinin neredeyse tamamını sayabiliriz, 120. s. Dipnot; “…. Gerek Giresun ve gerekse Rize olayları ile İskilipli Atıf Hoca’nrn hiçbir ilgisi yoktur ama, Hoca asılır. Kim bilir, belki de mahkemeye öyle emredilmişti.” …
Ayrıca mantık hataları da var kitapta. Belki de bunlar, Osmanlıca yazılardan çeviri yapılırken oluşmuş hatalardır. İşte bir örnek: Kitapçı İsmail’in Muhakemesi, sayfa:206; Kitapçı İsmail 1895 doğumlu olduğunu söylüyor ve ardından gelen sorulara verdiği cevaplara bakın; “S: Sicilin ne? , C: Harbiye’ye girişim 1314 (M.1899). Sonra 1317’de (M. 1902) subay oldum.” Yani İsmail Bey 4 yaşında Harbiye’ye girip, 7 yaşında da subay oluyor!!?? Kitabın tek iyi yönü, fiziki anlamda çok iyi hazırlanması. Cilt kapağı, kağıt kalitesi, dizilimi (konu ayrımlarından başlıklara, parantez içi açıklamalardan dipnotlara, ilk baştaki “İçindekiler”den tutun, en sonda verilen tutanakların orijinallerinin fotokopilerine kadar), bir kitap böyle hazırlanır işte dedirtiyor. Aslında ben İzmir Suikastı ile ilgili zabıtlar da vardır zannıyla almıştım ama yanılmışım. Yine de dönem hayatı ile ilgili bazı ince ayrıntılara da rastlayabiliyorsunuz. Sadece bu yüzden pişman değilim aldığıma. Ama şunu da itiraf etmeliyim ki, burada yayınlanan zabıtların konusunu bilseydim almazdım kitabı..
02.07.2008

Yaşar Kemal’in, o tadına doyulmaz masalsı anlatımıyla yine bir yiğitlik öyküsünün ilk perdesi. İnce Memed yaman, İnce Memed yiğit, İnce Memed adil, İnce Memed baştan ayağa vicdan, İnce Memed mert, İnce Memed sevdalı, hem de kara sevdalı. Hikaye 30’lu yılları anlatıyor olabilir ama günümüzde iyice unutulan o kadar çok değerimizi de hatırlatıyor ki bize; sevgiyi, vefayı, fedakarlığı, misafirperverliği, tanrı misafiri deyimini… Kısaca içimizdeki insanlığın asıl değerinin nereden geldiğini hatırlatıyor bizlere. Kesinlikle okuyun derim..
02.07.2008

Öncelikle şunu söylemeliyim ki, eğer bu kitabı gerçekten okumak istiyorsanız mutlaka bir Osmanlıca-Türkçe sözlük edinin. Dili, sözlüksüz okunamayacak kadar ağır. İstisnasız her sayfasında Osmanlıca kelime var ve bazı sayfalarında bu 6-7 adete kadar çıkıyor. Bu da okunması çok zor bir metin koyuyor önümüze. Açıkçası ben ilk okuyuşumda neredeyse sadece çeviri yaptım, yani sözlükten anlamına bakıp kitabın üzerine yazdım. Bu da konu üzerindeki dikkatimi çok dağıttığı için kitaptan hiçbirşey anlamadım ve sonra tekrar okudum. Attila İLHAN’ın anısına saygısızlık etmek istemem ama, kitaptan çok büyük zevk aldığımı söyleyemeyeceğim. Yalnız, Attila İLHAN burada yine şairliğini konuşturmuş, dili harika, bir buz pistinde kayar gibi okuyorsunuz (tabii çeviriden sonrasını kastediyorum.) Ancak, olaylar ve bazı karakterlerin birbiriyle bağlantıları yok sanki, kimi karakterler kitapta kaçak birer yolcu gibi kalmışlar…
02.07.2008

Kitap bir belgesel ile roman arasında sıkışıp kalmış. Ama tam bir sıkışma, ne belgesel bir kitap deyip ciddiye alabiliriz ne de roman olarak bakıp hayal ürünü sayabiliriz. Bazı gerçekleri, hayal ürünü kahramanlarının ağzından anlatmış ama konuşma dili ile değil, yazı dili ile. Bu da kahramanın sanki bir ansiklopediden bilgi okuyormuş havasını yaratmış. Dil kötü. Kurgu kötü. Konu dağınık. Olaylar birbirine karışmış. Biraz aceleye gelmiş bir kitap sanki.Tanıtım yazısında okumasaydım, kitabın yazılırken Valide Sultan’ın anılarından faydalanıldığını anlamazdım. 117 yıl boyunca saklı kaldıktan sonra ortaya çıkarılan anılardan, çok daha muhteşem bir eser ortaya konmasını beklerdim doğrusu…
02.07.2008

Çok sarsıcı bir kitap. Ayrıca zamk gibi elinize yapışıyor. Kaç kere kalbim sıkıştı okurken, az daha sıkıntıdan yaralar çıkarıyordum, bu yüzden de kaç kere bırakmaya çalıştım, ama bir türlü bırakamadım ve sonuna kadar okudum. Üslubu çok güzel, çok akıcı ama anlattığı konu… Yüreğinizin dayanacağına inanıyorsanız okuyun.