E-Dergi

Çok faydalı bir eser olmuş. Umarım Çerkezce-Türkçe sözlüğü de buradaki kadar geniş kapsamlı hazırlayabilir. Emeklerine sağlık.

Kitaba ilk başladığımda biraz sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Bunda, mübadele hatıralarının anlatıldığı bir kitap zannederek (ki kitapçıya da sorduğumda beni doğrulamıştı) almamın büyük payı var. Ancak kitabın ortalarından itibaren ilginizi çekmeye başlıyor. Osmanlı’nın son zamanlarındaki Selanik yaşamını anlatıyor. Yazar bir Yahudi, o dönemdeki Selanik’te yaşayan Müslüman ve Hıristiyanlarla olan ilişkileri de öyle güzel anlatmış ki, o dönemdeki hoşgörüye şu anda da ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu anımsatıyor. Ayrıca yazar, anılarının içine birtakım görüş ve düşüncelerini de ekliyor ve böylece Osmanlı’nın son dönemindeki bazı olaylar hakkında size de düşünce üretme ufukları açıyor. Ben beğendim, ilk baştaki sıkıcı kısma katlanabileceğinize inanıyorsanız okuyun derim.

Romandan ziyade deneme tadındaydı bence. Gerçi deneme olarak yazmış olsaydı, bu güzel gözlemleri, bu güzel düşüncelerini bu kadar geniş bir kitleye ulaştırabilir miydi o da tartışılır. Öyle güzel gözlemleri var ki sayın Dökmen’in, bir kısmı sizin de fark ettiğiniz fakat bir türlü kelimelerle ifade edemediğiniz şeyler ama bir kısmı da “vaayy böylesi de mi oluyor” dedirtiyor. Çevresinde olup bitenlere daha bir alıcı gözle bakma alışkanlığı kazanmak ve kendine bir şeyler katmak isteyen herkese kesinlikle tavsiye ederim.

Neden bu kitap bu kadar gerçeklerle örtüştürülmeye çalışılmış anlamadım. Kurgusal bir roman sadece. Böyle vurdulu kırdılı şeyleri sevmediğim halde elimden düşüremeden okudum.Kitabı okuyun bence ama kendinize, milletinize ve şanlı tarihinize küfür edilmiş gibi değil. Bunun sadece bir hayal ürünü kurgu olduğunu unutmayın. Alacağınız başka tatlar olsun, aklınıza başka sorular gelsin, örneğin; gerçekten böyle bir şey olsa ne yapardık, nasıl davranırdık, sonuç ne olurdu, savaşın ortasında nasıl yaşanır gibi (ki savaşların naklen izlenebildiği çağımızda bunu hayal etmenizin güç olduğunu sanmıyorum).

Gerçekten ilginç bir kitap. Bir milletin kültüründe yer alan özel bir bölümü çok güzel anlatıyor. Giriş bölümünde gerçek bir yaşam öyküsü olduğunu söyleyen yazara, kitabı okudukça “ama bir insan bu kadar ayrıntıyı hatırlayamaz, söylenen sözleri, isimleri, ayrıntıları… bu kesinlikle bir kurgu olmalı ya da gerçeklere biraz fazla hayali ayrıntılar serpilmiş” diye karşı çıkıyordum kendi kendime. Kitabın sonunda yazarın, bunun bir kurgu roman olduğunu yazan satırlarını okuyunca tebessüm etmekten kendimi alamadım. Yalnız kitaptaki basım hatalarının çokluğu (hemen hepsi harf hatası, ya yanlış harf konulmuş ya da harflerin yeri değişmiş olarak çıkıyor karşımıza) beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Yine de kitabı okuyun derim. Olayların sonuçlanış biçimine eminim benim kadar şaşıracaksınız…