Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Berrin GÜNDOĞDU Tarafından Yapılan Yorumlar

02.07.2008

Çok enteresan bir kitap. Bir insanın doğumundan itibaren varoluş çabalarının enteresan öyküsü. Kokulara çok hassas birinin kendi kokusu olmadığını fark etmesini, koku algılamada olduğu kadar, koku icadında da usta olan bu kişinin kendisine hazırlayacağı çok özel koku için çıktığı serüveni anlatıyor. Hele ki sonu!! O daha da enteresan. “Şiddetle tavsiye ederim” diyebileceğim bir kitap değil ama biraz şaşkınlık duygusu tatmak istiyorsanız okuyun derim.
05.03.2008

Her şey, senin nasıl gördüğünle ilgilidir!! Bu sözü kanıtlıyor bize Cahide BİRGÜL. Kitabındaki olayları iki kişinin bakış açısından, iki kardeşin ağzından anlatıyor. Bazen öyle farklar çıkıyor ki aynı olayın anlatımında, insan şaşırmadan edemiyor. Aslında tüm bunlar hayatımızın içinde kaç kere başımıza gelmiştir. Zaten roman o kadar içimizden ki, tamamen biz varız, hayatımız var, ilişkilerimiz, kavgalarımız, kaygılarımız, aşklarımız, sevinçlerimiz, bunalımlarımız var. Bu kitapta Cahide Hanım’ın kaleminden çok iyi psikolojik tahliller, çok iyi olay irdelemeleri ve insan ilişkilerinin ayrıntılı tarifleri var. Bazılarına ağır gelebilir, öyle çok iç açıcı bir kitap değil ama ben sevdim..
05.03.2008

Ayşe KULİN, Füreya KORAL’ın hayatını roman tadında anlatırken; istendiği taktirde bir yaşamın nasıl dolu dolu yaşanabileceğini, içimizde saklı ve açığa çıkmaya can atan nice cevherler olduğunu, onları çıkartmak için hiçbir zamanın geç olmayacağını da anlatıyor bizlere. İstemek, azmetmek, çabalamak ve yılmamak. Sonunda yaşanmışlıklarla dolu, tatmini bol bir ömür… Biyografi sevenlere şiddetle tavsiye edebileceğim bir kitap.
05.03.2008

İnsanoğlunun direncini, mücadeleci ruhunu daha gerçekçi, daha etkili, daha saf bir şekilde anlatabilecek bir kitap daha yoktur. Çünkü bu bir günlük, hem de bir çocuk tarafından kurgulanmadan, savaşın ortasında, yaşananların tüm çıplaklığıyla anlatıldığı bir günlük. Beni en çok etkileyen, onca zorluğa, onca yokluğa, onca açlığa ve savaşın tüm acımasızlığına inat, Zlata’nın doğum gününün, şartların müsaade ettiği en iyi şekilde kutlanması olmuştu. Kendi kendime; “hayata kement atmak buna denir işte” demiştim. Okurken bazen içiniz ezilecek, belki canınız acıyacak ama değer. Mutlaka okuyun. Eşinizden dostunuzdan, kütüphaneden, kırtasiyeden nerden bulursanız bulun okuyun.
05.03.2008

Hayatı önce ebeveyni tarafından, sonra eşi, daha sonra da düşman askeri tarafından işgal edilen bir kadının hezeyanlarının anlatıldığı bir kitap. Kitap tanıtımındaki “Kurtuluş savaşı yıllarının koşulları, geriye dönüşlerle veriliyor romanda” cümlesine sakın kanmayın. O yılların koşullarına değil, o koşullarda yaşamış bir kadının hem o koşullar esnasında hem de günümüzdeki ruh halini anlatıyor. Çok fazla kurgu yok. Tıpkı Mehmet Rauf’un Eylül romanı ayarında, kitabın neredeyse tamamı ruhsal tahlil içeriyor. Benim gibi dönem romanı zannederek almayın.Tavsiye edebileceğim bir kitap değil.