Yoksulluk İçimizde Hakkındaki Yorumlar

Kitabı kapağı için almış olsam da Mustafa Kutlu'nun hikayelerini seviyorum

Melal içindesin yoksul olduğunu düşünüyorsun, ne ki senden alınmıştır o senin hayrınadır.. Şahane bir Kutlu eseri. Yarım saatte okudum, eline alınca bırakamayacağınız bir eser.

Mustafa kutlu 'nun okudugun en güzel eseri diyebilirim kesinlikle tavsiye ederim

Mustafa kutlu bin her hikâyesi ayrı güzel. okunmalı

Kitabı aldım. Bazı görevlerimi tamamladığımda kendimi ödüllendirmek için okuyacağım. Çünkü Mustafa Kutlu...

asıl yoksulluk nerde onu görmeye ön ayak olan bir eser

TENHALIK BASINCA

Hayatım her gün kazandığım yeni yalnızlıklarla zenginleşiyor. Ancak bütüne oranla devede kulak kalan bu zenginleştirme çabasına zaman zaman acıyorum. O kadar miniminnacık duruyor ki öbürlerinin yanında: Önemli olmaktan ziyade sevimli.

Mesela dün saç tokalarımdan birini kaybettim. Bir süre telaşla arandım durdum. Odadan odaya, dolaptan dolaba gidip geliyordum. El çantalarının, kol çantalarının, etajerlerin, çeşitli boy ve yapıda kutuların içini karıştırdım.

Aman Allahım!..

Ne kadar çok saç tokam varmış benim. Benim ne kadar çok el çantam, kol çantam varmış.

Bunların içinde, üzerinde küçük mavi-pembe mineli çiçekleri olan saç tokam kayboluvermiş.

Nedense ona pek önem verirmişim.

İşte bu küçük eşyanın beni yalnız bıraktığı gün. Onun benden, benim ondan kurtulduğum gün, böylesine miniminnacık bir yalnızlık daha edinmiş oldum. Kim bilir içimde daha nice saç tokaları, nice el-kol çantaları çöreklenmiş yatıyor.

Her kitabında boğazıma bir düğüm daha bırakıyor.

mustafa kutlunun kitaplarında hep farklı hayatlara girip çıkıyoruz, bu kitapta da yaşamımızı, boğazımızı neyin doldurduğunu sorgulatacak karakterler mevcut

Yazarin okudugum ilk kitabi tarzi biraz farkli

Abimizin beğenerek okuduğum eserlerinden biri daha..

Mustafa Kutlu nun okuduğum ilk eseri.
İlginç bir anlatımı var.Tam olaya vakıf oluyorum diyorsunuz geçmişe dönüyor veya karakter tahlili yapıyor artısı ise kendinizi kaptırıp okuyamıyorsunuz çünkü hemen yan sayfada baska bir güne (gecmise) dönmüş olabiliyor. Dikkatinizi canlı tutuyor yani.
Betimlemeler, tahliller çok güzel ..
Düşündüren bir kitap kısacası.
İnsan bazen kaydederken, kazanır.
Karakterlerimiz Süheylâ, Engin, Şükran

1981 tarihli Mustafa Kutlu eseri. Onunla iyi ki tanışmışım dediğim yazarlardan kendisi. Yaşayan en büyük öykücülerimizden sanırım.
•
Bedenin maddi ve manevi ihtiyaçlarına yönelimlerini konu edinen bir güzel eser.
•
Hırslı, çalışkan ve maddiyata yönelmiş bir adam, Engin.
Güzel, anlayışlı ve maneviyata ‘yönelecek’ olan bir kadın, Süheyla.
Ve tabiki bir ikinci kadın, Şükran.
•
Boşa demiyordu üstad, “ne istiyorsan, o olursun”
•
Bu denli kısacık kitaplarıyla bizlere farklı dünyaların kapısını açabilen ender yazarlardan. Okuyunuz efendim.

mustafa kutlu hikayelerini çok yönlü açılardan kurgulayan bir yazar. hikayeyi anlatırken sadece anlatmaya değil, kurguya, karakter seçimine, ne tür kaynaklardan alıntı yapmasi gerektiğine kadar sıkı bir süzgeçten geçirerek kuruyor öyküsünü. kitabın hikayesi, züleyha'nın keskin dönüşümü başta bana çok inandırıcı gelmedi ancak sonra sonra hikayenin içine girdikçe, züleyha'yı hissedebildikçe yazarın derdini kavrayabildim. Dünya ve ötesiyle olan ilişkimizi sorgulatmaya dair kıymetli bir eser. Kitabi bitirdikten sonra sizce derinden bir ah çekerek "yoksulluk içimizde" diyorsunuz. tek eleştirim yazar karakterleri keşke biraz daha derinleştirseydi, tadından yenmez bir hikaye olurdu o zaman.

Ne harika bir kitaptı ne çok sevdim. Okumalı, herkes...

fakirliğin anlamına farklı bir bakış acısı getirilmis

Usta hikayeci Mustafa Kutlu'nun ustalığının ilk ürünü denebilir. Daha sonra yazacağı ustalık ürünlerinden Kutlu'nun 12 Eylül öncesi ve hemen sonrasının ülkücü karakterlerinin hikayesini yazdığı "Ya Tahammül Ya Sefer" eseri o dönemin ruhunu en iyi anlatan ve en kısa hacimle anlatan bir eseri. Bu çerçevede tasavvufun incelikleri ile kurguladığı nefis bir uzun hikaye olan Sır ile birlikte üçlü bir okumayı herkese tavsiye ederim.

Türkiye'de hikayeciligin üstadlarından olan Mustafa kutlu'nun guzel,sade ve okunması tavsiye edilebilecek bir kitabı

BİR OTURUŞTA OKUNABİLECEK AKICI BİR ESER

Kitabın adı özet niteliğinde. Yoksulluk içimizde.

Eşyayı, maddeyi günlük hayatımızda ne kadar da çok hakim kıldığımızı güzel bir şekilde ifade etmiş

kutlu okuyanlar bilir zaten tarzını, ben yine cok begenerek okudum. Her ay bor kutlu okuyorum, ruha bedene iyi geliyor, bir nefeslik huzur

okuduğum ilk Mustafa Kutlu öyküsü...Yaşantımla üst üste gelmiş müthiş tevafuklar zinciriyle okudum kitabı.Tek kelime ''soluksuz.''

Geleneksel olarak her yıl yenilenen Mustafa Kutlu mesajlarından birisi. Yine sürükleyici fakat dramatik öğeleri yoğunlukta bir öykü.

Maddi yönden alabildiğine zengin olan buna mukabil gönül fukarası günümüz insanına karşı yazılmış bir öykü...İnsanlara dünya hayatının beyhudeliğini,faniliğini anlatan 'hayyelfellah'a/kurtuluşa davet eden bir öykü...

Kadınların dediği gibi gerçekten de "Bütün erkekler aynı mı?"dır. Kitabı okurken bir yandan bunu düşündüm, bir yandan da Üstadın enfes betimlemeleri ile o sokağın havasını soluyup, o evin suyundan içtim ve genç kıza yarenlik ettim. Levha'lar ise kitaba mola tadı katmış ve çok yakışmış.

Türk edebiyatının hikaye denilince akla gelen en önemli isimlerinden biri şüphesiz Mustafa Kutlu. Süheyla'nın yaşamından ve değişen fikirlerinden yola çıkarak aslında hayatımızın nasıl bir nefis mücadelesi içinde geçtiğini gözler önüne seriyor. Yaşamın maddi hazları uğruna feda edilenler ve kalbin doğru yola iletimi üzerine ifadeler... Yaşadığımız anın kıymetini bilmek, küçük şeylerle mutlu olmak ve kendi içine dönmek , kendi içindeki "sen" i tanımak gibi güzel iletileri var kitabın. Kısaca okunmaya değer harika bir eser...

kurgu süper bir solukta okudum

okudum. bir daha okuyorum.. Mustafa kutlu okumak keyif veriyor bana.
Allah'a bunun için de şükrediyorum...

Anlatımı güzel konusu sıkıcı olmayan şahane bir eser.

Yazar edebiyatını çok iyi kullanmış kitapta. Ağır bir anlatımı olduğunu düşünmüyorum. Hikayenin konusu da etkileyici. İnce bir kitap olması dolayısıyla hikayeciliğe yeni başlayanlara tavsiyemdir.

Yoksulluk aslında her yerde ama en çok da içimizde yüregimizde. Bence bu cümle kitabı yorumlamakta yeterli...

Mustafa Kutlunun hikayeleri kesinlikle okunmaya değer nitelikte...Yoksulluk İçimizde ilk okuduğum hikayesi ve gerçekten çok güzeldi...Dünyayı kocaman bir LUNAPARK a benzetmesi gerçekten farklı ve ilgi çekici..

mustafa kutlu kitapları arasında en ayrıcalıklı olanı budur diyebiliriz. bir aşk hikayesinin ötesinde insanın dini unsurlar ile nefsi arzular arasında gidip gelişini iki birey üzerinden anlatmaktadır. insanın sevdiği kişi ile olan bağlarının düşünce dünyası ile nasıl örtüştüğünü, düşünce dünyası değiştikçe bağların sağlamlığını kaybettiğini yada daha da sağlamlaştığını bir hikaye üzerinden öğreten mustafa kutlu, türk hikayeciliğindeki yerini pekiştirmiştir bu eserle.

yoksul-garip-fakir tabirleri hep parası olmayan için kullanılmıştır ama gerçek bu değil...asıl yoksulluk çok yakınımızda bir yerlerde...içimizde...manevi yoksulluk her şeyden daha acınacak durumda ama farkında değiliz...ama artık farkındasınız, çünkü elinizde bu kitap var...

Modernleşen ve değerlerin bir bir ortadan kalktığı günümüzde. Bu kitap bizi hayatın hakikatine çağırıyor..

maddeye olan düşkünlüğü ve onun getirdiği sonuçları çok güzel bir biçimde işlemiş.herkesin dersler çıkaracağı güzel bir roman

mustafa kutlu mutşetem bir dil kullanmış bu eserinde.her kelime farklı kapılar açıyor insanın düşüncelerinde.en büyük yoksullugun içimizde olduguna cok güzel değiniyor yazar.

ne garip değil mi?
önce bir çevreye kendimizi kanıtlamak, onlarla aynı havayı solumak için değerlerimizden vazgeçiyoruz. Ama içimizdeki o ezik ses içimizden hiç çıkmıyor.
sonra bir çelme yiyoruz topuktan. Can havliyle yığıldığımız yerden kalkmaya çalışırken, elimizi koca bir boşluğa uzatıyoruz.
bizim olan yenilgi... "kalk" diyor.Doğrul!
kazanacağımızı zannederken birçok şeyi, bir çırpıda kaybediyoruz avucumuzdakileri.
ancak kaybedince anlıyoruz aslında hiç birşey kazanmadığımızı.bizim hasletimiz bu.
kendi yararları için kararlarında seni kullananlar ve senin yararına olacağını düşündükleri şeyler için kararlar verenler. iki şıkta da senin ehemniyetin, iraden yok.
artık kendi iradeni aramaya çıkma zamanı geldi! Külli İradenin ışığıyla yön bularak...

“Bir baktım ki Rumeysa…”
Ne büyülü bir hikayedir bu böyle; hele Eşrefoğlu Rumi’nin Adı Aşk adlı şiiri ne kadar da muhteşemdi değil mi? Türkiye’deki sosyal değişimin küçük bir tezahürü vardı bu hikayede; Rumeysa olmanın bedelinin nasıl ödeneceğinin ilk ip uçları belki de… Mustafa Kutlu’yu ilk bu eseriyle tanımış ve okuyucularından birisi olmuştum. Tıpkı doksanlı yıllarda üniversite okuyan binlerce genç gibi…

bir ikilemin sıcacık bir hayata döünüşümünü anlatan bir kitap.bir tarafta bidiği tanıdığı dünya ve onun efradı diğer tarafta yeni dünyanın insanları. benimsenmiş bir duyguyu başkalarının yadırgaması nasıl bu kadar iç acıtıcı olu acaba ?

Mustafa Kutlu'nun hikayelerinde insanı içine alıveren bir hava var.Belki insan, hayatından,yaşadıklarından, yani kendinden birşeyleri buluyor.'Yoksulluk içimizde',insana yoksulluğun adresini gösterirken, gerçek yoksulluğu ve zenginliği anlamasını ve belki de hatırlamasını sağlıyor. Mustafa Kutlu, hikayelerini okumaya doyamacağınız güçlü bir yazar.

"Hayat ne tuhaftır."diye düşünürüz hep.Tuhaftır hayat kaderdir yaşanan.Hikayeler ise hep bir şeyler taşır bu tahaflıklardan.Acı,hüzün,mutluluk,zenginlik ve ya fakirlik.Maddi anlamların dışında işte "Yoksulluk içimizde"

Hikaye anlayışları çok farklı olsa da insaf ölçüsü hikayede oldukça fazladır. Mustafa Kutlu gibi hikayede yeni ve modern bir tarz deneyen ismin basit hikayeler yazması düşünülemez. Ancak şu kadarı söylenebilir: hayatın hikayesini hayatın sadeliği ve gerçekçiliği içinde yansıtmaktadır. Elbette ki bu da yazarın bilinçli bir tercihi sonucudur. İlk okuduklarımız arasında yer alan bir kitap olarak, onu bugünlerde okumamış olsam da diyebilirim ki, hikayelerinde fısıldayan bir kimliktir Mustafa Kutlu. Namaz kılan bir insan gerçekte namazına neler karıştırırsa, Kutlu'nun hikayesinde aynen bulmak mümkündür. Ne var ki hikayede bir nevi entrika arayanlarca beğenilmeyecek türden hikayelerdir bunlar. Reel olandan ironisine gidilir hayatın. Para peşinde koşulursa, para için neler yapılması gerektiğini öğretmez elbette Kutlu. Ancak neler yapıldığını ondan okumak mümkün. Basit ama aşağılık olmayan bir anlatımla.

Mustafa Kutlu bu kitabında maddi yoksulluk dışında gönül yoksulluğu konusunu işlemiş . Pek akıcı bir üslubu olmasa da okunabilecek düzeyde bir kitap..