Mustafa Kutlu!
Hicret kavramını işlediği çok içten bir kitap olmuş. Her sayfada kendimi okuduğumu görebiliyorum. Sayfa 68,”tamam evlenelim lâkin önce hayat üzerinde anlaşalım.” bu cümle beni en çok vuran kısımlardan biri oldu. Daha sonrasında, hikayeyi asıl başlattığı kısım, yani Engin nişanlandı, hikaye bitecek sandığımız yerde Süheyla’nın Allah’a hicreti, o hicrete sevdiğini dahil etmeye çalışması, bunlar ne güzeldir!
Mustafa Kutlu’nun bahsettiği hicret çok güzel bir kurum. İnsan önce Allah’ını bilecek, bu hicreti gerçekleştirirken de sevdiğini de buna dahil edecek. E tabii, bu hicreti gerçekleştirebilmek için de önce insan kendi içine hicret edecek.
Kendini tanımlama süreci, Allah’a hicretin en önemli parçası. Bu çok zor bir süreç olmakla beraber tamamlanmazsa insanı hep dibe çeken bir yol. Bu arada Süheyla'nın hicret ederken sevdiğini de hicrete dahil etmek için olan çabasını gözlerim dolu dolu okudum. "Sevdiğini hicretine katmak." burada kalsın.