Kendinizle Barışık Olmak: Duyguların Eğitimi Hakkındaki Yorumlar

Ergul Aydemir 30.05.2006
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Şizofren kişilikli insanların arttığı , aradığı huzuru kendine içinde değil dışarıda arayanlara bu eser ile çözüm yolları gösteriliyor. Duygu - eylem - karekter - şahsiyet çizgisinin başında yer alan duyu ve düşünüşlerimizi pozitif kılabilirsek, fiillerimiz ,karekterimiz ve yaşantımız da hayattan mutlu olabilecek şekilde şekillenir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Kendinle kavgaliysan barisma ihtimalin cok yuksek.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
joker007
14.08.2019
Çok abartılmamak kaydıyla iyi bir eser. On üzerinden beş puan verebilirim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
kadriye Asan
10.03.2018
Hocamızın tavsiye ettiği bir kitap
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
drtrcn
20.09.2017
Eğiticilik yönüyle çok iyi ama dili biraz bana yorucu geldi
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
aşka_tutunmak
11.02.2017
Toplumumuzda bazı şeyler tek kavram içine o kadar çok sıkıştırılıyor ki bizde bu hatalara düşmeden edemiyoruz. Biz sadece mantığı ve kalbiyle düşünen insanlar olarak ayırırken uzmanlar her bir duygu için çok önemli çalışmalar yapıyor. Bu kitapta öfke, depresyon, çocuk-yetişkin ilişkisi, mutluluk, iş hayatı aile hayatı da dahil pek çok önemli konulara değinilmiş. Ben yanlış bildiğim pek çok şeyi yeniden öğrendim. Tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-838373 28.04.2013
hocamın diğer kitaplarına nazaran daha bilimsel bulmakla beraber yer yer yol gösterici ve yönlendirici yönleriyle yaralandığım ve faydalı bulduğum bir çalışma oldu...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
GULNIH 30.03.2012
kendmızı takıp etmek ve kendımızı sorgulamamak. kendımızle benlıgımız arasında ezılmemek adına bır kıtap.. ama normal kısısel gelışimlerden daha farklı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Elif Zeybek 08.01.2012
Çok güzell, Nevzat Tarhanın üslubu da kitabın içeriği de harika...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ikicihan 04.12.2011
Başlangıçta güzel devam eden bir kitap. fakat bir süre sonra kitab alıntılarla bitirilmiş. Ben nevzat beyin diğer kitaplarınıda aldım diğerleri umarım bunda olduğu gibi beni düşündürmez.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
seyma.s. 24.08.2011
ben kitabı okudum bence güzldi bazı yerlerde çok bilimselliğe gimiş olsa da yararlı bilgiler içeren bir kitap
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
fortus 06.02.2011
Kitapta çok yararlı bölümler var. Birçok soruma yanıt aldım. Ancak bölümler arası geçişler iyi ayarlanamamış. Gençlerden bahsederken birden yöneticilerde olması gereken özelliklere geçiliyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Kamil ÖKSÜZ 25.12.2010


Nevzat Tarhan yine bu kitabında çok güzel konulara değinmiş, insan yaşamında karşılaşılan psikolojik sorunların temelini oluşturan bir takım bilgiler vermiştir.

Şöyle ki; günümüzün en büyük sorunu olan stresin ne olduğunu, ne gibi belirtileri olduğunu, ne gibi sağlık sorunlarına neden olduğunu detaylı şekilde izah etmiştir.

Kitapta; beyne öfkelenmeden savunmayı öğretmek gerektiğini, yalanı teşvik eden aile olunmaması gerektiğini, stres hormonunun isminin kortizol olduğunu, dopamin adlı maddenin beynin ön bölgesinde az salgılandığında hiperaktivide sorununu meydana getirdiğini, zekanın: insanın öğrenme ve uyum gücünün olduğunu ve yedi çeşidinin olduğunu, beynin sağ kısmının hisseden, sol kısmının ise düşünen bir yapıda olduğunu, depresyonun Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından geleceğin en büyük sağlık sorunu olacağına dair yapmış olduğu araştırması, kişide depresyon varsa bunu organ dili ile nasıl ifade ettiğini, beynin kimyasının düzgün çalıştığında sorun olmadığını, beynin kimyasının bozulması şizofreni, depresyon, panik gibi hastalıkları meydana getirdiğin, beynin kimyasal dengesinin bozulması sonucu panik hastalığının meydana geldiği, dinlenmek ile geçmeyen yorgunluğun depresyon belirtisi olduğunu öğreneceksiniz.

Kitabı okuduktan sonra : Stres hormonunun fazla salgılanması durumunda, kemik iliği ve bağışıklık sisteminde ciddi bir zayıflıklar meydana geldiği, vücudun hastalıklara olan mücadelesinin zayıfladığı, gizli tümör hücrelerinin harekete geçtiğini öğreneceksiniz.

Ayrıca; Öfke durumunda duyguları denetleyen bölge olan AMİGDAL alarm verip vücudu alarma geçirdiği, vücutta ise tansiyonun yükselmesi, kalbin hızlı çarpması, omuz-bel-sırt kaslarının kasılması, midenin barsağın kasılması, sık nefes alınması, gözbebeklerinin büyümesi,onotom sinir sisteminin sempatik kısmını harekete geçirip kişi beynin düşünmesini sağlarsa parasempatik sinir sisteminin devreye girerek insanın olumlu düşünmeye başlayacağına dair verilen bilgileri öğreneceksiniz.

Yine; anne yoksunu olarak büyüyen bireylerin ileride suça meyilli olacağından bahsedilmiştir.

Kitaptaki testler kitabın mahiyetini de pekiştirmiştir.

Kitabı psikojik konulara meraklı olan herkese tavsiye ediyorum.


Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
muftuihsan 24.03.2010
Kitap; Beyin hazinesi, Ruh sağlığı, sağlıklı iletişim/diyalog gibi konuları öne çıkararak bazı testlerle işlendiği, kıymetli bir eser. Eserin ‘kendimizle barışık mıyız?’ sualine de cevap bulma yolunda katkı sağlayacak bir kaynak. Alıntılarla baş başa bırakıyorum:

Tüm dünyada, depresyon vakalarında ani ve ciddi bir artış gözlenmekte. Buna ek olarak, intihar etme oranının da arttığı biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü, eğer önlem alınmazsa, 2020 yılında depresyonun en önemli sağlık sorunu olacağını rapor etti. Dünya parlamentolarına intihar önleme projesini sundu. Her geçen gün artan okul cinayetleri, okulda silah taşıyan gençler, aile içi şiddet, boşanma, basit olayların kolayca silahlı vuruşmaya dönüşebilmesi, duygusal boşluk içindeki gençlerin uyuşturucu maddelere yönelmesi gibi gelişmeler koruyucu ruh sağlığı açısından bir şeyler yapmak gerektiğini hatırlatıyor.(s.13)

Kaliforniya Sendromu: Kaliforniya, ABD’de eğlence dünyasının merkezi. Eğlencenin dorukta yaşandığı bölgede insanlar arasında aşağıdaki üç belirti gittikçe yaygınlaşıyor:
* Zevke düşkünlük *Benmerkezcilik *Yalnızlık. Bu üç belirtiyi mutsuzluk izliyor. Mutsuzluğunu unutmak isteyen insanlar daha fazla eğlenceye yöneliyor.(s.14)

BEYİN: İnsan beyni 1/1,5 kg.lık harika bir organ. Beyin; vücudumuzu yöneten, her gün hakkında yeni şeyler öğrendiğimiz önemli bir organımız. Ruh yapımız, kendisini beyin vasıtası ile ifade ediyor. Bir müzik aleti düşünün. Eğer arızalı ise sanatçı onunla eserini icra edemez. Yahut müzik aleti gayet sağlam olduğu halde sanatçıda sorun varsa yine eser ifade edilemez. Ruh ve kişilik yapımız ile beynimiz arasındaki ilişki de böyledir. Beynimiz ve kişiliğimizdeki sorunlar ayrı ayrı hayatımızı etkiler. Kişiliğimize gerekli olan her bilgi, beynimize elektriksel ve kimyasal harflerle yazılır. Beyni doğru kullanan insanlar akıllı ver mantıklı olur. Beyin peltemsi bir organ görünümündedir. Korteks içinde güvenli bir yerdedir. İnsanî özelliklerimiz beynimize yazılmıştır. Beynimiz hiç uyumadan, 24 saat yorulmadan çalışır. Kocaman kıvrımlı cevize benzeyen beyin, vücudumuzda ve kişiliğimizde olup biten her şeyi denetler.(s.20) İnsan beyninde 140 milyar civarında hücre sayısı vardır. Bu hücrenin 2-10 bin hücreyle bağlantılı olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurduğumuzda karşımıza müthiş bir manzara çıkacaktır. Beyinde mesajların iletim hızı da yine şaşırtacak boyuttadır. Mesajların iletim hızı saatte 580 km’ye ulaşır biçimdedir. Bir gram beynin arasındaki ağ bağlantıları, dünyadaki telekomünikasyon ağlarından daha fazlasını ihtiva eder. Bir mesaj beynimizde trilyonlarca farklı yoldan birini izleyerek yerine ulaşır. Beyin vücudun toplam ağırlığının %2’sini oluştururken vücudumuza giren oksijenin 525’ini kullanır. Beynimizin trafiği tıpkı şehir trafiğine benzer.(s.21)

Kötü Hafızanın Sorumluları:
1.Kötü hafızanın birinci sorumlusu, dikkatsizliktir. Dikkat edilmeden dinlenen bilgiler kuma yazılmış gibidir, hemen silinir.
2.İkinci sorumlusu, özgüven azlığıdır. Kolumuzdaki saate güvendiğimiz kadar hafızamıza da güvenirsek, bizi yanıltmaz.
3.Önem vermemektir. Unutulan bilgiler genellikle o kişi tarafından önemsenmeyen, bilgiler olacaktır.
4.Akılda tutma tekniğini bilmemektir.
5.Duygusal boyutun ihmal edilmesidir. Merak dürtüsü duygusal gücü artırır. Bunun için ‘Merak, ilmin hocasıdır’ demişlerdir.
6.Kesinlikle unutmamanız gereken bilgileri not edin. Hz. Peygamber unutmamak için “Sağ elinden yardım isteyin” demişti.
7.Bilgilerin kullanılmamasıdır. İnsan beyni ‘kullan ya da kaybet’ kuralı ile çalışır.(s.41)

ÖFKE: Öfkeyi duygusal korsanlık olarak tanımlamak yerinde olur. Öfke dalgasını başlatan düşünceyi yakalayıp iyimser değerlendirmeler yapabilmek çok önemlidir. Öfkeyi körükleyen durumları yeniden değerlendirmenin birinci basamağı, kendimize zaman tanımaktır. Bunun için ‘Öfkenin en iyi ilacı ertelemektir’ denilir. Öfke esnasında insan beyninde mantıksal bir boşluk oluşur, ilkel dürtüler harekete geçer.(s.96)

Büyük Yöneticilerin 10 Ortak Özelliği:
1.Kendilerini, amaçlara ulaşmak için birlik içinde çalışan bir ekip oluşturmaya adarlar.
2.Öğrettiklerini kendileri de uygulayıp çalışanlara örnek olurlar.
3.Çalışanlarla çok yakın ilişkiler kurmazlar.
4.As elemanları yoktur.
5.Geleceğe ilişkin vizyonları vardır.
6.Sürüncemede kalmış problemlere bir an önce çözüm bulur ve sık sık kararlar verirler.
7.Elemanları riske girme konusunda yüreklendirirler.
8.Üstün nitelikli insanlar bulmak, onları eğitmek ve elde tutmak konusunda uzmandırlar.
9.Değişimin sağlıklı olduğuna inanırlar.
10.Çalışanların özgüvenini arttırırlar.(s.155)

Etkin Diyalog İçin Bazı Öneriler:
*İnsanların anlaşmasını sağlayan süslü cümleler değil, sade cümlelerdir. Duygu ve düşüncelerinizi, fikirlerinizi içinizden geldiği gibi sade bir biçimde anlatın.
*Üstlerinizi kıskanmayın, astlarınızı hor görmeyin.
*İş yaşamınızda daha üst bir görevin üstesinden gelebileceğinize inanıyorsanız ille de size bir öneri getirilmesini beklemeyin.
*‘Söz gümüşse sükut altındır’ sözü her ortam ve koşul için geçerli değildir. Önemli olan gerektiğinde konuşmayı, gerektiğinde dinlemeyi bilmektir.
*Bir konuyu açıklarken ayrıntılara dalmayın, karşınızdaki kişiye konunun özünü sunun. *Özel sorunlarınızı işyerine taşımayın.
*Sıkıntılarınızı yakın dostlarınıza açmaktan çekinmeyin.
*Amirinizle ya da bir çalışma arkadaşınızla önemli bir konuyu görüşecekseniz, söyleyeceklerinizi önceden küçük notlar alarak belirleyin.
*Sağlıklı bir iletişimde, konuşmak/anlatmak kadar dinlemek de önemlidir.(s.166)

Mutlu bir yuva için dikkat edilmesi gereken kuralları şöyle özetleyebiliriz:
•Eşinin davranışlarını değiştirmeye çalışmamak
•Sosyal baskı ve yasaklara sağlıklı tepki vermek
•Boşanma tehdidine dikkat etmek
•Farklı düşünmeyi sağlamak
•Kontrol duygusunu hesaba katmak
•Fırtınalara fırsat vermek
•İzle-bekle yöntemini uygulamak
•‘Ah olsaydı’ sendromuna dikkat etmek
•Şefkatin önemini unutmamak.(s.206)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
makmen 20.09.2009
selam,yorum yapmadan önce şunu belirtmek isterimki kitaplar hakkındaki düşüncelerimizi yazarken biraz daha gerçekçi düşünüp, abartıya kaçmadan veya heyacanlanmadan görüşlerimizi belirtirsek daha sağlıklı yol gösterici olur.
Bu kitabın özü genellikle kendimize ve hayata olumlu bakmaya dayanıyor.bunun yanında teknik bilgilere de yer verilmiş ve herşeyden biraz var desek daha doğru olur.
Orta şekerli bir kitap................
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
emrei78 21.12.2008
Kitabın ismine bakıp "klasik kişisel eğitim kitabı" diye düşünmeyin sakın. PROFESÖR DOKTOR Nevzat Tarhan, kendimizi, beyin anatomosi ve kimyasını, duygularımızı, şahit olduğumuz davranış ve bozukluklarını bilimsel terim ve teşhislerle anlaşılır ve akıcı bir şekilde okuyuculara sunmuş.
Radyodan da aşina oldumuz sesi gibi anlatım tarzı gayet samimi ve insana adeta dost nasihati gibi. Yazarın bu kitabını ben çok beğendim
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
denss 19.06.2008
tüm herkesin okuması ve sonrada kendini gözden geçirmesini tavsiye ediyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
kanaray 31.08.2007
kişisel gelişm kitaplarından farklı olarakikna güzü daha yüksek bir kitap.insana duygularına nasıl yön vereceğini naltan bu kitap son derece güzel üslupla yazılmış.herkese tavsiye ederim
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
İnsanın başarılı olabilmesinin en büyük gerekliliklerinden birisi kendisine güven duyabilmesidir. Bu ise kendisini çok iyi tanımakla mümkün kılınabilir. İyi yada kötü yönlerinizle kendinize barışık olmanız ise bütün bunları sağlayacaktır.
Güzel bir motivasyon kaynağı olan ve insanın ruh sağlığına nasıl dikkat edilebileceğinin anlatıldığı bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim.
Saygılar...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
mcan33 11.09.2006
Kendimizle barişık olmak, kitabı inasnın duygularını, hangi duygu ve karakterin doğuştan getirildiğini, hangi duyguların sonradan kazanıldığını, duygularımızı değiştirme gücümüzü anlatır.

Bu arada çocuk yetiştiren anne babalarad a, çocukları anlama, onları etkileme, değiştirme yollarını anlatır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (8)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-20880 12.02.2006
İnsanların görünüşleri (bedenleri) bir birinden farklı olduğu gibi içsel dünyaları ve davranışalrıda bir birinden farklı.Kimi mantığıyla hareket eder, kimi duygularıyla kimide ikisinin ortasını bulur.Her şeyin aşırısı zarardır derler.En güzeli aşırıya varmadan orta ve doğru yolu bulmak.Kitapta okuyucuyla sohbet havasında kaleme alınmış.içeriğinde çocuk terbiyesinden darwinizme kadar bir çok konu yorumlanmış.İnsanı makinadan ayıran, hayvan üstü kılan ne özelliği varsa uzmanı tarafından okuyucuya yansıtılmış.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla