E-Dergi

3 saat kadar bir sürede okudum. Ezidi'lerin çektiği zulüm bir aşk ile süslenerek anlatılmış daha çok. Ben serüvenli bir roman havasına sürüklenmeyi bekliyordum ama daha çok bilgilendirici bir kitap çıktı karşıma. Bu arada bilmediğim ne çok şey varmış bu konuyla ilgili. Beni düşünmeye ve araştırmaya sevketti. Bu manada tavsiye edebileceğim bir kitap olmuş.

Bu okumuş olduğum en hüzünlü kitaplardan biri olabilir. Ayrıca özünde saf bir köylü delikanlısı olan Yusuf'un yaşadıklarının bu kadar gerçekçi anlatılması da sarstı beni epeyce. Çok keyif alarak bir gecede bitirdim kitabı. Ama etkisinden çıkmam sanırım çoook günlerimi alacak. Muhteşem bir eser.

Bu kitabın 1930'larda yazıldığını bilmek bana çok tuhaf geldi. Deli Filozofumuzun felsefesine göre yaşayabilseydik gerçekten de dünyada ne cinayet kalırdı ne de şiddet. Yani fikirleri günümüz şartları için bile uygulaması oldukça imkansız ve hatta ütopik.
Kitabı fasılalarla okumak çok zor oldu benim için. Bu kadar felsefik düşüncelerle yoğurulmuş bir kitap olmasına rağmen inanılmaz sürükleyici. Olaylar zinciri beni hayretlere düşürdü. İclal, Çelebi, Caize, Umrani ve hatta evin kedi ve köpeği bile unutamayacağım karakterler arasında yerini çoktan aldı bile.
Bu kitabı bu kadar geç keşfettiğim için kendime çok kızıyorum şu anda. En az 2-3 kez okunmalı.

Romanın tercümesinde yüzlerce kez kullanılan ve beni bir noktadan sonra artık rahatsız etmeye başlayan “şey” kelimesinin dışında zevkle okudum diyebilirim. Kitabın İngilizce’sini görmedim ama anladığım kadarıyla bu İngilizce’de yoğun olarak geçen “well” kelimesinin karşılığı olarak kullanılmış. Bilmiyorum belki “şey” Türkçe’de de sevmediğim bir kelime olduğu için bu kadar dikkatimi çekti. Bunun dışında keyifli bir kitap, çabucak okudum, hatta neredeyse bir gecede bitirdim. Konuların uzamaması, akıcı bir şekilde gelişmesi, sıkmadan ilerlemesi hoşuma gitti. Bu okuduğum ilk Sarah Jio kitabı oldu ve evet, diğer kitaplarını da rahatça okuyabileceğimi düşünüyorum.

Kitabı bir solukta okudum. Bir çok yerini tam anlamıyla anladığımı düşünmüyorum, bu kitabı gerçekten çözebilmek için en az 2 defa okumak gerek. Üzerinde yıllarca tartışılıp da ne demek istediği çözülememiş filmlere benzettim. Yine de büyük bir keyif ve merakla okudum. Sadece sonu daha çarpıcı olabilirdi diye düşünüyorum. Başından beri artan bir ivmeyle devam eden heyecanım kitabın sonunda doruğa çıkmadı açıkçası. Ama tavsiye eder miyim? Hiç tereddütsüz ve kesinlikle.