Yabancı kitap satış sitelerinde okurların kelli felli yorumlar yazdığını görüyorum. Bi ise nedense işin kolayına kaçarak bir cümlelik yorumlarla iktifa ediyoruz. Okunan kitap hakkında doğru dürüst bir yorum yazmak, hem yazara karşı, hem yorumu yayınlayan siteye yani kitapyurdu`na karşı saygı sembölü iken ve aynı zamanda potansiyel okura karşı da bir sorumluluktur.
Kayıp Gül, güllerin dünyasından insanlar alemine mesaj gönderiyor. Eğer kitap okuma alışkanlığı olan birisiyseniz (hızlı okumayı bilmeseniz bile) bu kitabı yaklaşık 4 – 6 saate bitirebilirsiniz. Dilinin kolay ve anlaşılabilir olması, kitabı yolculuklarda arkadaş olarak yanınıza alabileceğinizin göstergesi. Diğer taraftan, güllerin dünyasını anlatışı nahif olabilmiş. Mesela, Topkapı, sarayı yanında öyle bir gül bahçesi varmıdır, İstanbul`a bir dahaki gidişimde mutlaka bunu keşfetmeğe çalışacağım. Ordan ora savrulan batılı bir kadın karşısında, bilge karakterli bir Türk kadını karakteri var kitapta. İnsan, öyle bir kadın var mı diye merak etmeden duramıyor. Bazı ince nüanslar kitaba renk katıyor. Mesela, her meslek grubunun kendi mesleğiyle ilgili başka çoğrafyaları merak etmesini, yazar dilenciye tatbik edince oldukça güzel bir mizah malzemesi ortaya çıkıyor.
Kitap, beyin fırtınası sunuyor. Matematikle yoğrulan, gül bilimi ve satırlar arasında kol gezen şefkat. hep böyle sürüp gidiyor. Masal kahramanları, tutamayacakları sözler vermezler, gelecek, zamanın elinin değmediği geçmiştir gibi güzel ifadeler de var.
Senaryosuna emek verilmiş, dili olabildiğine yalınlaştırılabilinmiş, edebi yönü eksik kalmış, zaman zaman sıradanlığa düşebilen, ama bütün bunların yanında farklı bir bakış açısını temsil etmesi bakımından okunması gereken bir kitap.