E-Dergi

Hukuk ve yargının taraflı ellerde nasıl yönlendirilebileceğini çok güzel anlatan bir kitap. Merhum Adnan Menderes'in nezaketle kendisini savunması, savcının hakaretleri ve olayları adeta gözünüzün önünde cereyan ediyormuş gibi görmenizi sağlayan bir kitap. Türkiye tarihi ve siyasetle ilgilenen herkese tavsiye ederim.

Yazarın birebir başından geçmiş olması yaşadıklarının tesirini katlıyor. Etkisinden haftalarca çıkılmıyor. Suriye'de halkın rejim kontrolünde neler yaşadığını Suriye'de okumuş, yaşamış ve en sonunda zindan hayatını yaşamış birisinden okumak isterseniz kesinlikle tavsiye ederim.

Kitap derin devlet kavramından ele alıp tarihçesini anlatıyor. Kavramsal ve sıkıcı idi. Anlatılanları 90'ları Türkiye'de yaşayıp gündemi takip eden kişilere katkı sağladığını düşünmüyorum.

Başlık toplumun bir kesiminin çok ilgisini çekip onların satın almasını sevketmek için çarpıcı konmuş ama yazdıkları sadece kendi şahitliklerinden ve Enver Ören ile yaşadıklarından ibaret. Kitap tanıtımında yazan olaylar sadece 1 yada 2 olay olarak geçiyor ve bu olaylar kendisinin Enver Ören'den duyduklarından ibaret. Şahsi ilişkilerinden ve deneyimlerinden yola çıkarak çıkarımlar yapıyor. "Eğer Enver Ören böyle yaptıysa bakın bir sürü takkeli firavunlar vardır" şeklinde bazı yerlerde hakarete ve iftiraya varan yorumlar yapıyor.

Kültsel gruplar Türkiye toplumunun her yerini sarmış bir cahillik olduğu halde bunu sırf laik kesimin tezlerini daha güçlendirmek için uzata uzata, döndüre döndüre anlatıyor.

Kitaptın araştırmaya ve röportaja dayalı bir kitap olduğunu düşünerek hayal kırıklığına uğradım. Dili akıcı, sürükleyici ve tarih akışına göre gittiği için seri okunuyor. Yazdıklarının hpeis teyide muhtaç ama Enver Ören'in hayatta olmadığı için hakikate ulaşmak mümkün değil.

Okurken kalbinizin burkulduğunu hissedeceğiniz, dedelerimizin maalesef bizim yaşadığımız aynı problemleri birebir yaşadığını göreceğiniz bir kitap. Kendimize çeki düzen verebilmemiz adına, bütün müslüman gençliğe okutulması gereken bir şaheser. Unutmayalım, insan düştüğü yerden kalkar.