Tarık Tufan.. Nasıl anlatılır bilmiyorum.. Onun zihninin içinde kıvranan kelimeler öyle cümleler oluşturuyor ki, "bunu da mı yaptın bize Tarık abi" deyip, dükkanı kapatıp gidesim geliyor. Cümlelerinde kendimi bulduğum, mevzuları ifadesindeki şahaneliğe hayran olduğum, muhayyilesini tahayyüle yeltendiğim ama beceremediğim,tüm kitaplarını büyük bir keyifle okuduğum,kitaplarını tekerrür okumalarım için alt raflarda muhafaza ettiğim yazardır, Tarık Tufan. Hikayesi olan adamlardan biri.
…
Bir şeyler iyi gitmediğinde ve tüm bunlar üst üste geldiğinde, insan, bundan böyle yaşananların ve yaşanması muhtemel olanların kötülükten başka bir şey getirmeyeceği hissine kapılıyor. Bir adım sonrasında toprağın ayaklarının altından kayıp gideceğini düşünmek gibi bir his bu. Her adımı boşluğa atmak gibi.
İnsanın alınyazısına sonradan çirkin bir el yazısıyla eklenmiş uğursuz cümleler gibi. Şeytanın kirli elleriyle hayatımıza dokunabilme uğraşısı gibi.
Tarık TUFAN
“Ve Sen Kuş Olur Gidersin/17”