E-Dergi

Goriot Baba'yı ilk okuduğumda çok etkilenmiştim. O zamana kadar okudugum en iyi kiaplardan biriydi. Farklı bir pencere sunmuştu bana. Fakirlik ve zenginlik bir aradaydı sanki. Bu romanı sevmemin diğer bir sebebi goriot baba gibi insanların çok yakın çevremde bile bulunması idi. Sanki balzak 200 sene öncesinden değil de bugünden bahsediyor gibi hissetmiştm...

Daha önce içime bu kitap kadar işlemiş bir başka kitap hatırlamıyorum. Belki roman kahramanını kendime çok yakın buldum,belki kitabı okuduğum günlerdeçok duygusaldım. Sebebini bilemiyorum ama bu romanı okurken sanki roman kahramanı yolda yürürken ben de yanında yürüyordum. O koşarken ben de koşuyordum. Bir filim gibi yaşadım bu romanı. Ama size bu duyguları yaşayacağınızı garanti edemem. Ama şunu söyleyebilirim Peyami Safayı boş zamanlarınızda okumayın. Çok yoğun olduğunuz,aklınızda binbir türlü konunun olduğu zamanlarda okuyun. Böylece roman mana bulur,Peyami Safanın emeği de boşa gitmemiş olur.

Çanakkale Mahşerini okuduktan sonra gerçekten Çanakkale savaşlarının milletimiz için ne ifade ettiğini anladım. Bu kitabı okurken duygulanmamak mümkün değil. Ama geliboluya,savaşın yaşandığı topraklara gidip oraları gezdikten sonra ancak resmin tamamını görebiliyorsunuz. Tüm okullarımızda tarih derslerinde okutulmalı. Bundan 10 sene kadar öce tarih derslerimizde bize sadece çanakkalenin isminden bahsedilirdi. Niçin bu tarz kitaplar ödev olarak verilmezdi bilemiyorum.Hala öyle mi merak ediyorum ama bu kitap okullarda okutulsa çocukların hayata bakışı değişir... Daha çok okuyan bir millet olmamız dileğiyle...

Kadın-Erkek ilişkilerine olgun bir bakış olarak değerlendirebilirim kitabı. Daha önce okuduğum Peymi Safa kitaplarından çok farklı. Bir kere açıklamsında bahsedildiği gibi Mahşere hiç benzemiyor bence. Bu kitap sanki bir "öğüt" olarak yazılmış. Derin piskolojik analizler yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi burda da var. Ama bu kitabın yazılış amacı başka sanki. Kadınlara ve erkeklere çok ikna edici öğütler var. Kıymetli ile kıymetsizi ayırmış yazar. Bir de bu ne kadar doğru bilemyorum ama kahramanlar yapıp etiklerinin cezasını görmemiş sanki. Yıllar önce yazılmasına rağmen buün hala taze.

Peyami Safa ile lk olarak orta okul yıllarında karşılaşmıştım. Daha önce bir çok yerli ve yabancı roman okumuştum. Ama bu kitap çok başka geldi bana. O yaşlarımda romanda çizilen resmi tam kavrayamamıştım. Ama düz bir okumayla dahi güzel gelmişti bana. Daha sonraları bir kaç tane daha Peyami Safa kitabı okudum. Bu kitaplar bende öyle derin izler bıraktı ki, kitabı okuduğum günlerde tüm dugularım değişti.

Peyami safanın şimdiye kadar okuduğum tüm kitaplarında piskolojik tasfirler kitabın merkezinde. Bu nedenle kitabı anlamak ve beğenmek için piskolojik drumunuzun da buna uygun olması gerekiyor sanırım. Mesela ben yakın bir zamanda Peyami Safanın Mahşer romanını okudum. Kendimi o kadar romanın içinde hissettim ki bazen yolda yürürken roman kahramanı ile karşılacağım diye korktum. Bu kitabı okuyanşara tavsiyem Mahşer romanını da kesinlikle okumaları. Bir de Peyami Safayı ara ara okumak daha bir güzel oluyor sanırım. Her kitaptan sonra bir kaç ay ara veriyorum şahsen.