E-Dergi

Finder ile tanışıp okumaya karar vermekle gerçekten çok doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum.Baştan sona farklı gerilim tarzı ve kusursuz(hatta çok çok iyi) çevirisi ile "harika" ünvanını sonuna kadar hakeden bir yapıt.Uzun zamandir ilk kez roman okurken romandaki karakter ile aynı duyguları yaşadım.Jason ile iş dünyasında ilerlemek isterken yine Jason ile beraber korktum gerildim.Kesinlikle okuyun pişman olmayacaksınız.

Kanlı Kartal gibi okuyunca tamamiyle beni etkisi altına alan mükemmel bir romandan sonra ne yazık ki Kanlı Masallar hoşuma gitmedi.Roman boyunca sayfalar arasındaki kopukluğu bir türlü gideremedim.Sonuç olarak romanı beğenmedim ama Fabel için serinin devamı için okunmalı diye düşünüyorum.

Abbott okumaya neden karar verdim diye kendime sorduğumda yanıt olarak,güzel kapak tasarımı,kapak üzerinde ki yorumlar ve tabiki de en büyük etken olarak Panik adlı roman üzerinde ki Michael Connelly 'nin yorumudur.Abbott'un Mahzen adlı romanını okurken (daha doğrusu okumaya çabalarken) çeviviriden mi desem yoksa yazarın kendi kaleminden mi desem anlayamadığım bir şekilde 200 küsür sayfa boyunca romanda bir iteleme hissettim.Sanki ben romanı okurken biri iteleye iteleye romanı zoraki bana okutuyor hissine kapıldım.Bir roman bu kadar mı saçma sapan ilerler veya bir çeviri bu kadar mı kötü olur gerçekten.Tamam konu olarak belki birazcık güzel olabilir ama yazım olarak hiçbirşey yok romanda.3-4 sayfada bir kavga-dövüş,kovalamaca ve çatışma ile Abbott bize gerilim yaşatmaya çalışıyor ama sadece çalışıyor.Bu basit sayfalar ile değil Dan Brown hayranları ancak Metal Fırtına hayranlarına gerilim yaşatabilir diye düşünüyorum.Ama bir de bu sayfaları Sayın Didem Çorbacıoğlu'nun(verdiği emeğe yazık diye düşünüyorum) kötü çevirisi ile okumayı düşünsenize?

Coben romanlarını kısaca anlatmam gerekirse tüm romanlarında bir aileden bir erkek yada bayan kendi ailesine haber vermeden sessizce ortadan kaybolur,diğer aile fertleri de tüm tehlikeleri göze alarak tüm soru işaretlerine cevaplar arayarak kaybolan sahışı bulmaya çalışarak devamında da kaybolan kişi ile ilgili her buldukları cevaplar sonucunda kaybolan kişinin başını sokmadığı bela kalmamış düşüncesini okura dedirten ama sonunda asla düşünemediğimiz şekilde masumca korkakça,kendi kendine alabileceği en yüksek sekilde iyi niyetli düşünceler ile ortadan kaybolduğunu yada kaybolmak zorunda bırakıldığını öğrendiğimiz ve ailenin etrafında candan bir yada iki adet aile dostu olan bunlarında bir tanesi kesinlikle ülke çapında çok tanınmış büyük bir avukat olan yada bölge savcısı olan sonları ise tamamen sürprizLER ile biten ama hiçbir kitabınında sonunu tahmin edemediğimiz okuru şoke eden harika bir romanlar serisidir ve nasıl becerdiğini anlamam romanlarındaki bu benzerlikler okuru asla sıkmaz.Coben romanlarının en çok hoşuma giden bir tarafı ise tıpkı Connelly tıpkı Iles romanlarındaki gibi(kendi okuduğum yazarları örnek verdim illaki başka yazarlar da vardır) bir romanında kullandığı karekteri diğer romanında aynı kişilik ile 2. rolde az yada çok kullanmasıdır.Kendi tabirim ile Coben'den yine mükemmel bir aile içi gerilim romanı olan Asla Vazgeçme sevgili Server Bedi nickli arkadaşımızında dediği gibi beni de kendine daha da bir sıkı biçimde bağlayan diğer tüm romanlarından daha da çok konusu itibari gereği aile içi gerilimlere daha çok önem veren hatta 4 farklı kolda ilerleyen harika bir roman.Okumanızı sonuna kadar tavsiye ederim.

Benim haricimde yorum yapan keif ve sonay isimli arkadaşlara sonuna kadar katılıyorum.Gercektende bir kitabın tanıtım yazısı ancak bu kadar abartılabilir ama romanın sonunda okuru 1 değil 2 süpriz bekliyor mesela karşıma çıkan ilk süprize ne nerden ne ara oldu anlamadığım halde üstüne üstlük bu kadar da olmaz dedim.Sırf süpriz yapmak için romanı yönlendirmek için Baldacci'nin bu süprizi yaptığını düşünüyorum.Peki bu kötülediğim süprize rağmen Şike kötü bir kitap mı tabiki hayır.Aksine çok güzel bir roman.İlk sayfadan itibaren kendisine olan ilgiyi sayfaları çevirterek alan gerilimi kovalamaca sayfaları ile değilde konunun kendisi ile oluşturan mükemmel bir roman.Baldacci ile ilk tanışman kendisinin ilk ve harikalar yaratan romanı olan Mutlak Güç ile oldu.Hemen arkasından Gözaltı ile yazara olan hayranlığım artıp devam ederken Ayakta Kalanlar ile Baldacci'nin bu sefer başarılı olamadığına karar vermiştim ama son okuduğum roman ile Baldacci'nin çok usta bir yazar olduğuna artık kesin gözle bakıyorum.