E-Dergi

Romana başladığımızda 5-6 kadar birbiri ile alakasiz kişilerin eşzamanli ve geçmişe dönük hikayelerini normal seyrinde heyecanı hiç arttırmadan ama okurunda merak uyandırmayı başararak Usta Follett bize sayfaları adeta yutturuyor.Romanın sonuna geldikçe gelişen olaylar artık tamamen kontrolden çıkıp okuru tamamen heyecan fırtınasının içine sürüklüyor ve mükemmel finale kadar da nefessiz bıraktırıyor.Bu tarz romanların usta ismi Follett'ın bence en üst sıralarda kendine yer bulabilecek mükemmel bir yapıtıdır Suları Ürperten Gece. Kesinlikle okuyun çünkü okuduktan sonra iyi ki okudum diyeceksiniz

Romanı kapağını çevirip okumaya başladığınızda Grisham daha ilk sayfadan sizi etkisi altına alıyor,romanın etkisi altında sayfaları çevirirken maalesef Grisham'ın romanında başrolü verdiği Mark Sway isimli sevimsiz çocuğumuzun roman içinde yaptıkları okur olarak beni sinir etti ve sayfaları çevirdikçe de arttırdı.Roman genel olarak kalite bakımından çok üst düzeyde ama Mark'ın olumsuz etkisinde kalmamak elde değil kim bilir belkide Mark'ın sevimsizliği romana kalite veriyor

Coben'in romanlarını okuduktan sonra genelde hep aynı düşüncede yazdığım yorumların içinde en çok kullandığım Coben'in daha iyisini yazamayacağını söylememdir ama arkadaşlar Coben bu sefer gerçekten Karanlık Fotoğraf'tan daha iyisini yazamaz.Tüm romanları gibi kendi aralarında genel olarak çok benzerlikler taşıyor ama kitap olarak bambaşka tatta harika bir roman.

Connelly'nin diğer kitaplarına göre biraz sönük kalan ama sınıfındaki diğer romanlara göre de fazlası ile parlaklığını ön plana çıkartan bir roman.Konusu çok mu değişik yada karekterleri çok mu farklı hayır tabiki ama romanın kalemi Connelly olunca herşey okura bir faklı güzel bir farklı ilgi uyandırıcı geliyor.Eğer ki dikkatli bir okursanız ve kapak tasarımını dikkatlice incelersiniz daha ilk sayfalarda romanın sonu ile aklınızda doğru düşünceler oluşmaya başlıyor.

334 sayfada insanı bu kadar psikolojikmen germek işini herhalde Harris ten başka kimse bu kadar iyi yapamazdı.Lecter zaten tanımayanınız yoktur,roman içindeki tüm konuşmalarında insan ister istemez kendine "acaba" diye soruyor.Okuyun okumamak polisiye dalında eksiklik çünkü.