Toplam yorum: 3.080.122
Bu ayki yorum: 0

E-Dergi

shape Tarafından Yapılan Yorumlar

22.07.2019

Kitap çocukların gözüyle sevgi ve saygıyı öğretiyor; merak ve okuma duygusunu teşvik ediyor. Yazarın üslubu harika. Bidur’un maceraları kesinlikle devam etmeli. Anne ve babaların da okumasını tavsiye ederim.
28.06.2019


Stefan Zweig psikolojik analizler yapma ve ünlü kişilerin biyografilerini yazmada nasıl edebiyat dünyasının ustalarından kabul ediliyorsa, benim kanaatime göre Hikmet Özdemir Hoca’da Türk siyasi hayatına yön veren kişilerin biyografilerini kaleme alma konusunda akademik dünyanın en önemli yazarıdır.
“Savaşta ve Barışta Kemal Atatürk” isimli bu yeni eseri hemen alıp okumaya başladım. Daha ilk bölümde bile adım adım ulu önderin yaşamını takip ederken bu kitabın, müthiş bir Atatürk biyografisi olduğunu anlıyorsunuz.
Ulu önder Atatürk’ün biyografisini okumak isteyen tüm dostlarıma “Savaşta ve Barışta Kemal Atatürk” isimli bu eseri tavsiye ederim.
26.08.2018

Aklın Kusuru çok katmanlı bir roman. Yazar, Rauf Orbay’ın hayatından kesitlerle birlikte bir dönem denizcilik tarihini, Gezi Olaylarını, mülteci akınları ile ülkemizin 70’li yıllarından günümüze kadar uzanan terör olaylarını, sosyal ve siyasal gelişmelerin insan ruhunda tetiklediği endişeleri anlatırken; okuyucuları romanın çeşitli katmanları arasında bir yolculuğa çıkarıyor. Okumanızı hararetle tavsiye ederim.
25.10.2017

İlk defa Dan Brown kitabı okuyacak biri için güzel. Ancak sanırım yazarın ana karakteri Prof. Robert Langdon eski performansını kaybetmiş; analiz ve çıkarımlarında tempo ve heyecan zayıf. Kitabın kurgusu daha iyi olabilirdi. 52. bölümde (kitabın yarısı) hastalık ortaya çıkınca olayların nasıl sonlanacağını kolaylıkla tahmin edebiliyorsunuz. Bu okuma zevkini azaltıyor. Kurgu malzemeleri bu denli net bir şekilde yazara sunulmuşken (Edmond'un hayat hikayesi, yapay zeka denemelerinde facebook'un şalteri indirmesi, vb.)keşke kitap biraz daha zekice kurgulansaydı.
24.04.2013

Bu kitabı okuyunca, tarihteki olaylara ideolojik yorumlarla yaklaşanların, geçmişte meydana gelen olaylar yerine hayallerinde canlandırdıkları olayları anlattıklarına üzülerek bir kez daha şahit oldum. Üfürmece düşüncelerle tarih yazılır mı? Osmanlı; Trablusgarb Harbi, Balkan Harbi ve Birinci Dünya Harbi sonunda fiilen ve fiziken zaten ortadan kalkmıştı. Tarihe din takıntısıyla bakanların önce bunu anlamaları lazım. 1914 yılında yaklaşık 11 milyon nüfusa sahip Osmanlı 2.900.000 kişiyi silah altına alarak Birinci Dünya Harbine girdi. Harbin sonunda Osmanlı, Balkanları, Arap Yarımadasını, Suriye’yi, Irak’ı, Kıbrıs’ı, Kafkasları, Karadeniz, Ege ve Akdeniz’i kaybederken yaklaşık 950.000 ölü, 850.000 yaralı ve gerisi harp esiri olmak üzere 2.250.000 kişiyi de kaybetti. Mecliste Mondros Mütarekesini 1 Kasım 1918 tarihinde Osmanlı topraklarının işgal edilmeyeceğini söyleyerek onaylatan Sadrazam İzzet Paşa 8 Kasım’da istifa etti. Anlaşmadaki bir aylık süre bile beklenmeden 13 Kasım 1918 günü 55 parçalık düşman donanması Dolmabahçe önüne demirledi ve Osmanlı toprakları işgal edildi. Üstelik Yunan Harp gemileri için Mondros Mütarekesinde kısıtlayıcı hükümler olmasına rağmen Averof Zırhlısı refaketinde 3 adet fırkateynle Patrikhaneyi korumak üzere Haliç girişine demir attı.
Bu kitap, milli mücadelenin neden başlatıldığı ve kimlere karşı verildiği dikkate alınmadan sadece akıl dışı bir ideolojik saplantı çerçevesinde yazılmış. Harcanan zamana ve emeğe yazık. Hem de çok yazık.