E-Dergi

Alan Watts yine Asya'dan, İncil'den vs. verdiği hikayeler ile derdini tam olarak aktarabiliyor yine. Hayatı bütünüyle görebilmenin erdemine kavuşmasını istiyor haklı olarak. Bunun yolunun aydınlanmadan geçtiğini bilse de güzel olan şeylere ulaşmanın meşakkatli olduğunun ayrımında

Okuduğum en güzel romanlardan biri olan bu kitap adeta bir insanlık çözümlemesi yaparak bize insanların onun deyimiyle ne kadar hırt olduğunu defaatle anlatıyor. Bu kadar çok şansızlığa rağmen soluksuz bir macera oluyor kitabı okurken. son yüzyılda yazılmış en iyi romandır. Okumayan çok şey kaybeder.

Sosyal bir varlık olan insanın hayatta kalabilmesi için en uygun şartlara ulaşabilmesi için toplumsal dayanışma şarttır. Ve karşılıksız yardımlaşma olursa zaten bu da kendiliğinden gelecektir. Kropotkin ya da anarşist diye okumadan önyargısız bir şekilde okunursa zaten her insanı etkileytecektir. Kropotkin'e kulak verip biraz hayvanlara benzeyebilsek keşke.

Grange'ın yazdığı en uzun mahkeme sahnesili bu kitap bir önceki seri Lontano be Konyo'ya Ağıt kadar sürükleyici olmasa bile Grange lügatına sanatın en çok girdiği kitap. Zaten Grange ressam olsa Goya olarak yeniden dirilebilirdi. Grange kütüphanesinde yer alacak bir kitap daha.

Blimkurgusal bir dille denetim toplumunu ve ayrıcalıklı yaşamı en iyi anlatan kitaplardan biridir heralde. Özellikle toplumda kendinzi nereye koyduğunuzu sorgulatır size. ve sorgulamanın da ne kadar öenmliş olduğunu. belki de zaten hepimiz sadece bize verilen görevleri yerine getiriyoruzdur.