Toplam yorum: 3.080.122
Bu ayki yorum: 0

E-Dergi

Atilla Ayan Tarafından Yapılan Yorumlar

24.01.2014

Kitapın köşesine düşülen not "kopar kopar çalış" sizi yanlış yönlendirmesin.. İstemeseniz de sayfalar kendiğiliğinden kopuyor zaten, o kadar kalitesiz.. İçerikde de eksiklikler var.. Üç lira zaten ne olacak, diye düşünüp de almayın bence.. 5 lira daha koyup düzgün bir kaynak alın derim..
24.08.2010

tarikat lideri denilen insanın etrafında oluşan tarikatı kendi eliyle dağıttığını hatırlatmak lazım galiba.
11.09.2009

tek okumada anlaşılamayacak kadar derin, bir oturuşta okunacak kadar çekici..anlamamak dediysem de her cümlenin hatta her kelimenin yeni bir anlam yeni bir boyut kazandığındandır bu sözüm. aşkların, yalnızlıkların ve acıların basit tariflerinden uzak enfes bir kitap.
17.07.2009

hiç şüphe yok ki Einstein dünyanın en zeki insanlarından biri olarak gösterildiğinde kimse itiraz etmez. bu büyük insanın bilim dünyasına etkileri tartışılamayacak kadar büyüktür. lakin gel gelelim bu dahinin günlük 10 saat, belki de daha fazla uyuduğu söylenir. şimdi kendimize sormalıyız bu 10 saat uyuyan aptal bilim adamı(!), sandığımız kadar akıllı değil miydi, aslında bilim dünyasına hiç katkısı olmadı mı? hepimiz bir aptal tarafından mı kandırılmıştık? yoksa bizler 8 saat uyuyup aptal(!) olduğumuz için mi onun büyük bir dahi olduğunu zannettik.
akıl veya zeka uyumakda değil uyandıktan sonra onu ne kadar diri tuttuğumuzla alakalıdır. hayatta hiç bir gayesi olmayan insan 24 saat uyanık da kalsa hiç birşey yapamaz. öte yandan hayatını bir şeylere adayan insanlar içinde uyanık kaldıkları süreden öte uyanık kaldıklarında yaptıkları önemlidir. düz mantıkla "ne kadar uyanık kalınırsa o kadar çok şey yapılır" demekse aptallığın daniskasıdır.
ben illa uyanık kalmak istiyorum diyenlere de uykuyu yok edici ilaçları tavsiye ederim, üstelik zihninde çok hızlı çalışmasına yardımcı oluyor. 2 gün de uyumuyorsunuz. bu yazarı tanıyan varsa bi zahmet bu ilaçdan bahsetsin. ama kullanırken de dikkat etsin, 3-5 saatin hesabını yaparken ömründen ömür yemesin sonra..
18.12.2008

siz ki tanrıya inanıyor ve ona dua ediyorsanız biliniz ki o ettiğiniz dualara siz inanmazsanız, tanrının gerçekleştirmesini bekleyemezsiniz..bu kitap farklı birşey mi söylüyor arkadaş, sen ne kadar istekle ve inançla(burada ki inanç kelimesi dinî değildir) birşeyin olmasını istersen, o şey olur..inanan insan bunu sana tanrının verdiğini söyler, sende tamam doğru dersin..Tanrı'ya inanmayan biride aynı şeyleri aynı şekilde isterse bu durumda istekleri gerçekleştiren nedir..Evrendir..yani isteyip de Tanrı verdi demek makbul ama ben istedim oldu demek saçma..komik olmayın..ayrıca kitapta size şunu vaad etmiyor: elma dedim, elmam oldu, armut dedim armudum oldu.. istemeyi bilmeyen insana istemenin ne olduğunu öğretiyor..
hayatınızda buna benzer değişim ve gelişimler olmadıysa kitaba çamur atmak çok çok çok basit.. Tanrıya inanarak istediğiniz şeyle, kendinize inanarak istediğiniz şey arasında hiç bir fark yoktur önemli olan neyi ne kadar istediğinizdir..
Bu kitabın belgeselinide öneririm..ama boş boş izlemek yerine, kendinize inanarak yapabileceklerinizin sınırının olmadığını bilerek izlerseniz ancak o zaman fayda sağlarsınız..aksi taktirde aşağıdaki bir kısım arkadaşların düşündüğü gibi düşünür, "bu ne ya" der kapatırsınız ki bu da kendinize olan inancın göstergesidir:)

Ve önemli bir not: eğer istediğiniz şeye yaklaştıysanız, bir yerde de sizin harekete geçmeniz gerekir..posta kutusunda mektup bulan adamın bir işi var ve insanlara kişisel destek veriyor..karşılığında çek almasından normal birşey olabilir mi..bunu biraz da böyle değerlendirin..

kendinizin "aşırı" şeyler yapamayacağına inanmanız, inandığınız yüce varlık neyse, onunda yapamayacağına inanmaktır..