E-Dergi

Bir solukta okuyabileceğiniz interaktif bir macera.Her sonda başa dönüp yeniden okuma isteği uyandırıyor.Mizahi dili ve distopik unsurları anlatımı bir üst noktaya taşıyor.Moris Mosso ve diğer karakterleri yakından tanıyormuş gibi hissediyorum :)

Özellikle bu günlerde okunması gereken bir kitap. Mikropların nasıl yayıldığı ve insanlığın hangi mikroplara bağışıklık kazanarak bu günlere geldiği ile ilgili güzel tarihi bilgiler var. Özellikler Avrupanın Amerika'nın yerlileri olan Kızılderilileri yok etme stratejisi... Çok etkileyici.

Tayfun Pirselimoğlu'nun romanları genel olarak iki türe ayrılır. Fantastik anlatılar-polisiye anlatılar. Şehrin Kuleleri polisiye ögelerin ağır bastığı bir distopya. Yazarın sinemacılığından gelen bir kamera gözü yeteneği var. Dili pek olgun değil. Daha çok kurgu odaklı bir anlatımı var. Edebiyatımızın sayılı distopyalarından biri olması nedeniyle okumaya değer.

Yazarın serbest bir dili var. Rahatça anlatıyor. Yazarken dilden tasarruf yapıyor. Bizden bir hikaye olduğu için güzel. Çocuk kahraman biraz maddiyatçı gibi yalnızca.

Cem Tunçer güzel bir türe imza atmış. Tür değil de anlatı diyelim. Çünkü böylesi daha havalı. Edebi dünyaya haiz olduğu ve dili evirip çevirebilme kabiliyeti yazarın kaleminden anlaşılıyor. Zeka ve delilik arasında gidip gelen bir bilinç katmanında yazılmış bir eser. Artık ne içtiyse yazarken. Ben pasiflora olduğunu düşünüyorum.
Neyse teknik donanıma gelecek olursak: Yazım yanlışı vs yok gerçekten dikkatli bir editasyondan geçmiş. Açıkçası bu kadar beklemiyordum. Kapak vs güzel ancak mizanpaj "kenarlardan alttan üstten acık daha boşluk bırakam da daha fazla sayfa tutsun" diye bağırıyor. Fazla boşluk, hoşluk yaratmamış kısaca.
Yine de eğlenceli ve zekice bir şeyler çıkmış ortaya. Belirli bir kaliteyi yakalamış yazar. On üzerinden sekiz veriyorum.