E-Dergi

Abdülhamid hakkında genel geçer bilgim vardı, duyduklarım okuduklarım doğru mu diye öğrenmek istedim. Doğrularım kadar yanlışlarım da çokmuş. Ümit Doğan güvenilebilen üç beş tarihçiden biri zaten. Belgelerle, kanıtlarla yine belgesel gibi anlatmış. Abdülhamid hakkında şimdiye kadar şahsen okuduğum en kapsamlı ve objektif eser. İlgilenenler kesinlikle sevecektir ama keşke herkes okusa ve gerçekleri öğrense.

Belgesel gibi kitap. Savaşın pek bilinmeyen, görünmeyen tarafını belgelerle akıcı bir şekilde anlatmış üstad. Aslında resmen bambaşka bir cephede daha savaş verdiğimizi okudum. İstihbaratın bir gidişatı nasıl da değiştirebileceğini anladığımda ağzım açık kalmıştı kitabı okurken :) Okuyun, okutturun. İstihbarat cephesinde savaşmış o yürekli insanları tanıyın.

Bilimkurgu uzmanı değilim ama anlatıldığı/övüldüğü kadar bir tad alamadım açıkçası. Kendi evreni, kurgusu sizi içine çekiyor ve yer yer devamını merak edip sayfaları heyecanla okuyorsunuz doğru. Yazarın tarzı da kendini belli ediyor, özgünlük de var diyebilirim. Ama! Felsefe, muhteşem karakter çözümlemesi gibi içerikleri pek göremedim. Hikaye de en sonunda çözülüyor fakat kitabın genel gidişatına göre kısa kalmış. Kitabı bitirince "bu muydu şimdi başyapıt?" diye kaldım ben mesela. Bu denli övülmesine sebep öğeleri ben bulamadım kitapta. Farklı bir şeyler okuyayım derseniz tamam ama naçizane fikrim, şaheser beklentisi içerisinde olmayın. Değil çünkü.

Açıkcası niye bu kadar pahalı diye hayıflandığım için uzun süre almamıştım bu kitabı. Yazarı da sadece Twitter'dan tanıyordum. Fakat sonunda aldım ve gerçekten hiç pişman olmadım çünkü her şeyden önce basım kalitesi çok iyi. Tablolar, heykeller renkli şekilde basıldığı için rahatlıkla inceleyebiliyorsunuz. Yazar da sıkmadan, gereksiz detaya boğmadan anlatmış. Acaba sonra ne oldu diye okudum sayfaları. Tek eleştirim yer yer karşıma çıkan yazım hatalarıydı ama sanırım bunu da ilerleyen dönemde düzeltirler. Sanat tarihine giriş için veya amatörce ilgileniyorsanız kesinlikle sizi tatmin edecek bir kitap.

Yer yer sıkıcı olmasına rağmen insanda bitirme isteği uyandıran kütüphanelik bir kitap. Hepimizde Oblomov'luk olduğunu okudukça anlıyorsunuz. Hele ki bu çağda. Konu bakımından kesinlikle şaheser!