Toplam yorum: 3.080.122
Bu ayki yorum: 0

E-Dergi

Fidelist Tarafından Yapılan Yorumlar

04.11.2021

Yirminci yüzyılın en parlak bilim insanlarından biri olan Carl Sagan'ın insan aklını coşturan bu harika eserini heyecan ve beğeni ile okudum. Ruhu kıvansın, huzur bulsun...

Sagan'ın dediği gibi harcında yıldız tozları bulunan, gökyüzünün ve yeryüzünün çocukları olan biz insan genomunun akıl almaz ve kontrol edilemez kibri ve hırsının, kozmik okyanusun kıyısındaki bir kum taneciği olan bu biricik güzel dünyayı tükettiğini ve yok oluşa götürdüğünü göremiyoruz maalesef. Akıl ve bilimi dışlayan bir akıl tutulmasına esir olmuş gidiyoruz.

Hayatta kalmamız için akıl ve bilimin ışığında, alışılagelmiş kalıpların dikte ettiği sosyal, politik, ekonomik ve dinsel fikirlere cesaretle karşı koyabilmeli, daha iyi işleyen sistemler oluşturabilmeliyiz. Bilimsel ve etik gelenek ve değerlerimize uygun olarak bize düşen görev budur...
03.09.2021

Denizli Çal'da doğan, 17 yaşında İstanbul'a askeri okulda eğitim görmek için giden fakat resme olan kabiliyetini fark eden Şeker Ahmet Paşa'nın yardımıyla Sanayi-i Nefise Mektebi Alisi'nde, sonrasında Paris'te eğitim alan Büyük Ressam İbrahim Çallı'nın (1882-1960) biyografisini, yazar Şükran Kozalı'nın Denizli Lisesinden (Koca Mektep) sınıf arkadaşı olan Çallı'nın torunu Ressam Yaşar Çallı'nın (1941- ) anılarından derleyerek oluşturduğu bu anı-romanı özellikle resim sanatına olan ilgim, Denizli'li olmam ve Çallı'nın çocukluğunu, gençliğini geçirdiği Çal ve Menderes Kumral Vadisini, yörenin insanlarını, geleneklerini, doğasını bilmem nedeniyle ayrı bir heyecan ve ilgi ile okudum, keyif aldım.

Dede ve torun Çallı'ları ünlü birer ressam yapan; doğdukları toprakları, insanlarını, kültürünü, sanatçıları besleyen ve sanatçı yapan hayat anlayışlarını, arkadaş çevrelerini, çalışma ortamlarını, coşku, sevinç ve hüzünlerini anlayabilmek ve sanatın ve resmin güzelliğini hissedebilmek için...
02.09.2021

Gürcü yazar Zurab Karumidze'nin; Berlin, Krakow ve Tiflis bohem sanat çevrelerinde yer almış, aşklar yaşamış, Knut Hamsun ve August Strindberg dahil birçok sanatçıya ilham kaynağı olmuş, Norveç'li hemşehrisi usta ressam Edward Munch'a (1863-1944) kitabın kapak tasarımında da yer alan "Madonna (1895)" dahil birçok tablosunda modellik yapmış, Polonyalı yazar kocası Stanislaw Przybyszwenski'nin arkadaşı tarafından Tiflis'te öldürülmüş Norveçli yazar-şair Dagny Juel Przybyszewska'nın (1867-1901) hayatından, Şamanizm, Kafkas ve Gürcü mitolojilerinden, ve Gürcü filozof, ruhani öğretmen, sufi yazar ve besteci George Gurdjieff'in (1866-1949) "Dördüncü Yol" adını verdiği kozmik öğretisinden esinlenerek orijinalini ingilizce olarak kaleme aldığı, kainatta var olan "Evrensel Sevgi (Aşk Şöleni)" kavramına odaklı yarı biyografik, yarı mitolojik, kısmen kurgu bu ilginç mistik romanını ilgi ve keyifle, sindirerek yavaş yavaş okudum. Tavsiye ederim.
02.09.2021

Beckett'in bu olağanüstü oyunundan benim aldığım mesaj ne mi?

Godot'yu aptalca (*) beklemek yerine aklını kullan; varoluşumuza ve neden yaşadığımıza bir türlü anlam veremediğimiz, ne zaman sona ereceğini bilmediğimiz bu hayatta şu an için tek gerçek olan şeyi, "an'ı yaşa", hakkını vererek. Ne efendi ol ne de köle, kendinin efendisi olmaktan başka. Geçmişten ders al ve unutma ki tarih tekerrür etmesin ama hata yapmaktan ve yalnızlıktan da korkma. Dün geçti gitti, yarın acaba gelecek mi? Bugün, şu an ise hala hayatta olduğumuzun ispatı olan tek gerçek. Belki de değerlendirip keyif alabileceğimiz son şans.

(*) Beckett'in yarattığı Godot isimli o hep beklenilen fakat asla gelmeyecek olan karakterin bana God (Tanrı) ve Idiot (Aptal) kelimelerini hatırlattığını ifade etmeliyim. Godot'yu beklemek aptalca çünkü varolduğumuz ilk andan beri O hep içimizde, hiç yok olmayacak, evrendeki canlı cansız her şeyde olduğu gibi...
28.07.2021

İskit/Sakaların Türkler ile aynılığını, daha doğrusu, en eski çağlardan modern döneme İskit/Sakalar ile Türklerin aynı halklar olduğunu; Erken Mezopotamya (Sümer, Akad, Babil, Asur), Eski Fars, Çin, Hint, Eski Yunan, Mitoloji, Roma, Bizans, Arap, Eski-Yeni Ahit ve Kur'an dahil kutsal kitapları da içeren yüzlerce zengin tarihi kaynağa referans vererek kültür tarihi (savaşçılık, örneğin; at üzerinde geriye dönüp ok atma, sade yaşam, giyim kuşam, keçe, çadır, yürüyen arabalı evler, beslenme, kadınların konumu, yas tutma, mezar/kurgan, etimoloji/dil, vb) açısından inceleyen Tarihçi Dr. Emine Sonnur Özcan'ın akademik değer taşıyan bu başarılı çalışmasını altını çizip notlar alarak büyük bir beğeni ve takdir ile okudum.

İngilizce baskısı da bulunan, kütüphanemin en değerli kitaplarından biri olarak kalacak bu değerli çalışmayı Türklerin kökenini merak edenlere ve konu ile ilgili araştırma yapanlara hararetle tavsiye ederim...