E-Dergi

Dergi oldukça zengin bir içeriğe sahip, emek harcandığı belli oluyor. İlk sayıdaki ağır ve biraz akademik kaçan konular ve dil sonraki sayılarda hafifletilmiş.İçerik olarak da daha geniş bir çerçeveye alınmış.Dünyada tarihi hakkında bu kadar farklı şey söylenen ve çarpıtılan bir milletin evlatları olarak bu bulanıklığı gidermeye azimli bir çalışma izlenimi verdi bana.Tarihimizi kendimiz yazmadan ve kendi kaynaklarımızı kullanmadan bu puslu havadan kurtulamayacağız.Bu çalışmayı bu yönüyle de takdir etmemek mümkün değil.Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.Daha okuma fırsatı bulamamış arkadaşlara da tavsiye ederim...

Yazar petrolün hikayesini çok güzel ve ayrıntılı bir dille anlatmış.Zaten ölüm şekli de ne kadar çok şey bildiğini ispatlar nitelikte.Petrolün yakın bir tarihte tedavülden kalkacağı şu günlerde geçmişi ve günümüzü anlamak için okunacak çok güzel bir kitap.Okurken insanın içinden iyi ki bizim ülkemizde petrol çıkmıyor (yok demiyorum!) diye geçiyor

Matruşka'nın yazarından yine aynı tarzda bir roman.Yazar bu kitabında Matruşka'daki kişilerin hayat hikayelerini ele almış,yani Susurlukta adı geçenler.Tabi Matruşka'da olduğu gibi bu kitabında da isimler üzerinde biraz değişiklik yapmış ama asıl isimleri çıkarmak pek de zor değil.Türkiye'nin karanlık bir döneminin romanı tabi bilgilerin doğruluğu tartışılabilir sonuçta kaynak vermiyor. Ama yazar pek de ıskalamamış olsa gerek...

Mahir Hoca'nın son birkaç yıllık yazılarını kapsayan bu kitap dünyadaki güç dengelerinin ne yapmak istediklerini sorgulama açısından bize yol gösteriyor. Her zaman dediği gibi Türkiye'de olup bitenleri de Dünyadaki gelişmelerden kopuk olarak yorumlamıyor. Yani bakış açısı tüm resmi kapsıyor. Analiz metodunun doğruluğu da söylediği şeylerin bir bir ortaya çıkmasıyla kendini gösteriyor. Eğer Amerika Elkaideyi dizginleyemiyor, Irakta tam bir batağa saplandı diyorsanız özellikle sizin okumanız gerekir derim.

Yazar bir osmanlı torunu olarak TC sınırlarına takılıp kalmamamızı ve ecdadımızdan kalan, bizim daha farkında olmadığımız birçok mirastan biri olan, resmi sınırlarımızdan öte gayri resmi sınırlarımızı iyi öğrenmemizi bize öğütlüyor.Satrı aralarında bizlere çok laf atıyor ama tabi anlayacak adam lazım.Devletimiz ve bürokrasi daha uzun seneler rahatını bozmaya niyetli değil, e milletimiz de derin uykusundan uyanacak gibi görünmüyor.Tuna boylarında, Afrika'da, Ortadoğudaki kardaşlarımız daha çok bekliyecekler.Ama en azından hele Osmanlı nerelere uzanmış diyorsanız bir göz atın.