E-Dergi

Bu kitabı ilk okuduğunda anlayanları takdir ediyorum. Felsefe akımına katılan gençlere, kendi anlayacakları tarzla yani felsefeyle yaklaşan etkileyici bir kitap. Biraz dağınık ama temelde aynı konulara değinen küçük hikayeciklerden oluşuyor. Kesinlikle tekrar okuyacağım ve belki bu sefer hikayeler arasındaki bağı da çözebilirim.

Okunası bir kitap olduğu muhakkak. Romanın temel örgüsü oldukça ilginç ve sürükleyici. Sanki seçtiği karakterler de yazarın hayatından alıntılar içeriyor gibi gerçekçi. Ancak "PİNHAN"daki tadı, "AŞK"taki muhabbeti bulamadım. Sanırım tekdüze yazmak yerine çok çeşitli konuları irdelemek Elif Şafağın hoşuna gidiyor. Özellikle gayret etmediğine eminim ama sıradışılığı ve düşünce çeşitliliği nedeniyle benim gözümde giderek Alev Alatlıya benzemeye başladı. Tekrar kitaba dönecek olursak; keyifle okuyacağınız güzel bir roman, diyorum.

Okay Tiryakioğlu; Payitahta uzanacak yolda, son karakol Plevneyi kanının son damlasına kadar savunan Gazi Osman Paşa ve muhteşem ordumuzu anlatmakla kalmıyor, savaşların gereğini ve anlamını da sorgulatıyor. Aslında şu söz konuyu çok güzel özetliyor "Savaşların tek galibi şu sisli puslu havada cesedlerin üzerinde dolaşan leş kargalarıdır".

Arkadaşlarıma da hediye ediyorum, hem dikkatlerini kitap okumaya çekiyorum, hem de "yarım elma gönül alma" hesabı, yüzlerini gülümsetiyorum.

İskender Pala okurken hala anlayamadığım bir etki altına giriyorum. Sanki okuduğum bir kitap değilde, beni çepeçevre saran bir dünyanın içine çekiliyorum. Olayları yaşamaya başlıyorum. Bu nedenle de yorumlarım kifayetsiz kalıyor. Katre-i Matem kitabı da aynen söylediğim gibi; kendinizi bir anda Osmanlının tarih koridorlarında, hususiyle Lale devri, III. Ahmetin tahttan indirilişi yani Patrona Halil isyanıyla iç içe bulduğunuz muhteşem bir eser.