E-Dergi

Türk edebiyatının son yıllarında yazılmış en iyi metinlerden. Hükümenoğlu'nun dili modern olduğu kadar gelenekselden beslendiği için yıllar boyunca kalacak.

İnanılmaz etkileyici bir hikaye. Paltodan düğmeye giden kurgusu çok başarılı. Çocuklar için de aile, yetenek ve başarı ile ilgili çok güzel mesajlar barındırıyor.

Sinema ve sosyolojinin ayrılmaz bir büyün olduğunu düşünüyorum. En basit film bile toplumsal bir zemine dayanır. Bu nedenle sinema ve sosyoloji alanında çıkan böyle kıymetli eserleri edinmekte, okumakta ve tartışmakta her zaman fayda görüyorum. Bu kitapta da birbirinden kıymetli makaleler var. Sinema ve sosyoloji paydasında çalışacaklar için çok faydalı bir kaynak.

Üstad Süha Arın'ın sinemasının görsel dilini daha iyi anlamak için okunması gereken bir kaynak. Sinematografik öğeler detaylıca analiz edilmiş ve Arın'ın sinemasının anahtar noktaları ortaya konmaya çalışılmış. Belgesel sinema çalışmaları için de kaynak niteliğinde.

Semih Kaplanoğlu'nun sinema dili açısından en zayıf filmi. Tasavvuf ve maneviyat ehli olmaya çalışırken sinemasının bu denli sığlaşması oldukça ilginç. Demek ki sanattaki derinlik ve onu hissettirebilmek başka bir maneviyat gerektiriyor. Görüntülerin dilindeki maneviyat, "hu" deyince ışık yakmaya benzemez, yanından bile geçmez. İnsan Yumurta, Süt ve Bal'daki derinliği, hiç konuşmaya gerek bırakmadan görüntülerle şiir yazan Kaplanoğlu'nu özlemesin de ne yapsın? Umalım da, yeni filmi (üçlemenin ilk halkası) Aslı'da önceki filmlerindeki derinliğin peşine düşmüş olsun.