Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

busrayrdkl Tarafından Yapılan Yorumlar

27.10.2020

Öncelikle ben kitabı çok beğendim. Anlatımı çok akıcı, hemen okuyup bitirebileceğiniz bir kitap.
Büyük bir düğün sonrası gelinin bakire çıkmaması üzerine, kızın abilerinin namus cinayetine çıkması ve bu durumu bütün kasabanın bilmesine rağmen, göz göre göre cinayetin işlenmesini konu alıyor ama bir cinayet birçok olayı barındırdığından ilgiyle okunuyorsunuz.
Kitabın tek sıkıntısı, olayı her bölümde başka bir yerinden tutarak anlatıyor olması ve bu durumun biraz kafa karıştırıyor olması. Ama sonradan farkettim ki her bölümü başka biri, başka bir bakış açısıyla anlatıyormuş. Bunu anlamam baya uzun sürdüğünden zaman kavramını kaçırdığım, buraya nerden geldik dediğim yerler oldu. Kitabı bitirince bunun çokta takılacak bir durum olmadığını farkettim.
Büyük ihtimalle kafa karışıklığının sebebi alışmış olduğumuz okuma tarzımızdan kaynaklı. Ben buna “Türk kafası okuması” diyorum.
Kısacası güzel bir kitap ve okunmalı diyorum. İyi okumalar.
27.10.2020

Açıkçası kitabı ilk okumaya başladığımda neyin ne olduğunu tam olarak kavrayamadım. Kitabın ortalarına geldiğimde ancak kitabı tam olarak anladığımı farkettim. Kitabı okumadan önce kitapla ilgili yorumları ve incelemeleri okumuştum. Zaten bu okuduklarımdan yola çıkarak kitabı okumaya karar vermiştim. Bu sebeple bir ara yanlış basım okuduğumu veya tercüme hatası v.b. gibi şeyler düşünmedim de değil, tabi sonradan farkettim ki yazarın anlatış tarzı benim için biraz farklıymış. Alışmam zaman almış tabi.
Kitabın sonlarına geldiğimde gerçekten her şey kafamda tam olarak oturmuştu ve kitabı bitirdiğimde de kitabı çok beğendim.
Okuyunuz, okutunuz efendim.
27.10.2020

Zweig hikayeleri seviyorum. Özellikle “kitap okuyamıyorum” dediğim zamanlara denk getirip okuduğumda, içimde inanılmaz bir kitap okuma isteği uyandırıyor olmasına hayranım. Her kitap yapamıyor bunu. Her kitapta hissetmiyorsunuz kitap okuma isteğini. Hatta bazı kitaplar insanı kitap okumaktan soğutuyor.

Her neyse. Yine tam bir Zweig kitabı var karşımızda. Kısa kısa 5 Farklı hikayeden oluşuyor.
Zweig kitaplarının sonunun intiharla yada ölümle bitmesi beni artık çok şaşırtmıyor. Alıştım sanırım karanlık sonlara. Beni hâlâ şaşırtan şey; hikayelerini bağımlılık derecesinde okutuyor olması. Hikayeyi okurken “intihar edecek kesin” deseniz bile sonunu bile bile okuyorsunuz, elinizden bırakamıyorsunuz.
Yine çok güzel bir kitaptı. Okuyunuz efendim.
27.10.2020

Ağır bir hikaye.. Ağır, sakin, durgun ve heyecanlı..
hepsi bir arada nasıl oluyor diye soruyorsunuz kendinize...
Sultanmurat adında genç bir çocuğun hikayesi olarak bakabiliriz kitaba.
Savaş zamanı, babaları askere alınmış bir grup çocuğun, köyde erkek kalmadığı gerekçesiyle tarlalarda çalışmak üzere görevlendirilmesi ile başlıyor hikaye. İlk olarak atlara bakmakla başlayan bu görev ilerleyen zamanlarda “komando” adını almaya başlıyor.
Sultanmuratta bu çocuklardan bir tanesi. Babası savaşa katılmak üzere alınmış ve evin tek büyüğü sultanmurat kalmış..

Kitabı okurken masumiyeti, hırsı, çalışkanlığı, başarıyı buluyorsunuz. Gerçekten çok güzel bir hikaye. Lise seviyesi öğrencilere rahatlıkla okutulabilir.
27.10.2020

Bir oturuşta mı okudum desem? Yoksa bir solukta mı? Bilmiyorum.
Bildiğim tek şey, çok güzel bir hikayenin, çok güzel bir şekilde anlatılışı..
Bozkırlarda yaşayan ve kalabalık bir ailesi olan bir çocuğun gözünden köyünü, ailesini, kendisini ve özellikle yengesi Cemile’yi anlatmaya başlamasıyla başlıyor hikaye ve sonra bu hikaye bitmesin istiyorsunuz.
Savaş sebebiyle köyündeki bütün genç erkekler ve abisi askere alınan kahramanımızın dilinden dinliyorsunuz hikayeyi.