E-Dergi

@postoyku Ocak-Şubat 2021 38. Sayısını ancak okuyabildim. Eski ama eskimeyen edebiyatçıları ve kitaplarını hatırladık ve okumadıklarımızı listeye aldık. Yeni edebiyatçıları ve pek çok öykü kitabını tanıdık. Edebiyat dergilerini bu yüzden seviyorum. Post Öykü de bu konuda oldukça başarılı.

"Her şey sonunda bir kitaba varmak içindir."
Stephen Mallarme

Abbâsî dönemi, İslâm tarihinin en renkli ve ilginç dönemlerindendir.
Bu dönemde meydana gelen siyasî ve askerî genişleme, İslâm toplumunu farklı kültürlerle kaynaştırarak ilginç bir sentez meydana getirmiştir. Bu kültürel çeşitliliğin neticesinde gündelik yaşamda da muazzam bir zenginlik oluşmuş ve yazar 'Abbâsî Geceleri' kitabında bu ilginç dönemin bir nevi kültür tarihini yazmıştır.

EserdeAbbâsî toplumunun kıyafet, yeme-içme, eğlence ve mizah kültürü olağanüstü bir titizlikle incelenmiş olsa da, ben bu şaşaalı dönemlerdeki kölelik ve cariyelik kavramlarının yer aldığı sayfaları okudukça bu nasıl medeniyetmiş yahu dedim. Güç ve para kimde ise onun borusu her daim ötüyor işte. Dini bile kendilerine uyduruyorlar velhasıl.

Joanne Harris filme de uyarlanmış 'Çikokata' adlı eseriyle tanınan bir yazardır. Yazar, 1964 yılında küçük bir kasaba olan Barnsley'de Büyük Britanya'da doğmuş, babası İngiliz, annesi ise Fransızdı. Bu nedenle, romanlarında, eylem genellikle Fransa'da gerçekleşir. 

Joanne Harri için, büyülü gerçekçilik romanlarını yazıyor diyebiliriz. Harris'in yinelenen temalarından bazıları kimlik sorunları, anne / çocuk ilişkileri, yemeğin duygusal rezonansı, gündelik şeylerin büyüsü ve dehşeti, topluluktaki yabancı, inanç ve batıl inanç ve küçük zevklerin sevincidir. Yazı stili duyulara, özellikle de tat ve kokuya odaklanır.

Yazarın "Böğürtlen şarabı" eserinde de yukarıda bahsedilen özellikleri barındırdığını açıkça görebiliyoruz. Değişime ve sıfırdan hayata başlamaya asla geç kalınmadığını vurgulayan, hayatın mucizelerine dair hoş bir eserdi. İnsanı çocukluk anılarına ve sihirli diyebileceğimiz anlara götürdüğünü söyleyebilirim.

Girit'li Ali Aziz Efendi'nin 18. yüzyılda yazdığı "Muhayyelat" modern türk romanının öncüllerinden olması dolayısıyla tanzimat dönemi yazarlarını büyük ölçüde etkilemiş bir eserdir. Üç ana hikaye etrafında bir çok yan hikayeciklerle bezeli çok süslü bir anlatımı var. Özellikle düğün merasimleri bütün detayıyla tasvir edilmiştir. Döneminin osmanlı sosyal yaşam hakkında ipuçları da içermektedir.

Zamanı için fantastik diyebileceğimiz hikayeler barındıran eser belki çocukken okusam beni de çok etkileyebilirdi. Ancak bana 'Binbir Gece Masalları' kopyası gibi geldi. Kitap klasik hikâyecilikten modern hikâyeciliğe geçişte bir dönüm noktası olduğundan, değer gösterilip zevkle okunabilir.

Ahhh Frida ahhh. Onca acılı yaşamına, onca sağlık problemine karşı, tüm zorluklara güçlü bir şekilde göğüs germesi ile günümüz kadınlarına örnek olan muhteşem kadın. Aslında Kahlo'nun hayatından dersler çıkarmalı, dimdik ayakta durabilmenin mücadelesini asla bırakmamalıyız. @masadergi nin bu ayki sayısında 20. yüzyılın kültür ikonu olmuş Meksikalı Ressam Frida Kahlo'yu ve onun inişli çıkışlı yaşamına dair ayrınıtıları okuyoruz.

Ayrıca @kitaptanbirdunya adaşımın 'Kitap Masası' bölümündeki iki kitap yorumunu okumak da oldukça keyifliydi.

E hadi öyleyse kanatlarınızla uçup, basitçe sevip, güzelce okuyup keyif aldığınız günleriniz bol olsun.