Toplam yorum: 3.085.015
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

KY-480678 Tarafından Yapılan Yorumlar

22.03.2009

- En büyük rahat rahatsızlığa alışmaktır.
- Ne arıyorsun budala! Aradığının ötesinde Allah var.
- Biz hep normal olmayan insanı tarif etmeye kalkar ve bu yoldan bir tedavi şekli bulmaya çalışırız. Ya normal olanı tarif et deseler ne yaparız? O zaman, karşımıza, taş gibi, odun gibi, hissiz ve şuursuz bir şey çıkmaz mı?
- Yalnızlık: Yangını resimde seyredenlerle, yananlar arasındaki mesafe…
- Her an açlığını hissederek nefse cebirle bıraktırılan yemek, bırakılmış olmaz.
Bu sırrı da bir kadın veli çözüyor:
Kapısını çalıp dünyada hiç gözü olmadığını söyleyen müçtehit çapında bir din alimine:
Senin, diyor, dünyadan bu şikayetin de bu dünyaya bağlı kalmaktır.
- Aşk namazının abdesti kanla alınır.
- Dünya hali nedir bilirim. Bir dal üzerinde serçeleri avladıkları yapışkan ökseler gibi bir şey.
- Yaş odunlar gibi haykıra haykıra yanma! Kuru odunların eriyişine denk, tatlı ve sessiz kavrul.
- İnsan…Yüzünü bile tam görebilmekten aciz mahluk. Öyle ya, aynada sağ sola sol sağa geçtiğine göre gördüğü tam kendisi mi? Ancak birbirimizi görebiliyor yahut gördüğümüzü sanıyoruz. Bir eksiğin daha büyük eksiği de aynada tecelli ediyor. Aynada yahut bütün mücella satıhlarda… Demek kendimizden bile gizlenmişiz.
- Bunca vebal altında ayakta durabilmekten büyük keramet mi olur?
- Şeyh-i Ekber der ki: Zıtlar birbirine o kadar yakındır ki, bir kere buluşabilseler bir daha ayrılmazlar.
- Hiçbir günah, günaha hor bakmaktan büyük olmaz.
- İsrail oğullarından biri Allah’a hitap etmiş: “Ne günahlar işledim, ne sapıklıklar yaptım, beni cezalandırmadın!” Allah onu peygamberine vahyetmiş: “ Git de, ona de ki, ben kendisine en büyük cezayı verdim; ama farkında değil: ondan duayı ve gözyaşını kestim.”
............
alıntılar yaptığım eser okunmaya değer... üstad klasiği.. hepimiz aynadaki bir yalan değil miyiz aslını arayan.
23.12.2008

aşk .. aşk.. aşk...
ben okuyucuyum diyen herkesin u itabın hasıl edeceği zevkten mahrum kalmaması dileğiyle diyorum.. gerçekten türk edebiyatının güzide romanlarında birine imzasını atmış iskender pala üstadımız..
ben okudum çok keyif aldım , okuyunca size şu garanti verilir pişman olmazsınız..
tabii güneşe gözlerini kapayan bir yarasa değilseniz
10.10.2008

kitabın başlığından orijinal bir şey olduğu belli oluyor aslında. "Siyah Süt"
Sütün siyahı nedir nasıl olur diye kendine soran biri elbette kitabı merak edecek ve okuyacaktırkitabı.
Elif Şafak bu eserinde entellektüel kadınların tercümanı olmuştur. İçten gelen sesler korosu - doğu kapısı batı kapısı güney kapısı kuzey kapısı- her insanda vardır. İnsan farklı benliklere sahiptir ve hepimiz sormaz mıyız acaba hangisi benim diye. Böyle bir ayrım yapmaktansa hepsini kabullenebilmek bütün benleri birleyebilmek.. yazarımızın eserinde bizlere anlttığı budur. Can derviş hanım, sinik entel hanım, prratik akıl hanım, sütlaç anaç hanım vs. insanın içinde hayat bulmuş karakterlerle konuşma havasında geçen ve insanın kendisini tanımasını sağlayan insanın iç yolculuğunu anlatan güzel bir eser. Bence bu eser her ne kadar kadınlar için yazılmış gibi görünse de erkeklerde bolc istifade edebilirler hem kendi yaşamlarında hem eşleri babında..
elif şafak'a teşekkür ederiz bizlere böyle bir eseri bıraktığı için.
06.05.2008

insanın varlığını, ne olduğunu vs. irdeleyen alegorik bir eser. okuduğumda aklım karmaşayla dolmuştu. tasavvufun üstadı şeyh galibin tüm hünerini gösterdiği aşkın insanın özü olduğunu anlatan şaheser.. muhabbetoğullarından başlayan aşk'ın hüsn'ü arayışıyla devam eden aşkın kendi içindeki yolculuğunu anlatan ve en sonunda da aşk ile hüsn'ü bir kılan bir eser. her satırında ince manaların yattığı, insanı derinden etkileyen, hayat algılayışını değiştirecek bir eser.. tasavvufla ilgilenmeyenlerin okuduğunda pek bir şey anlamayacaklarını düşünüyorum.. muhabbetoğullaı: giydikleri temmuz güneşi, içtikleri dünyayı yakan ateş.. edebiyatımızın klasiklerinden olan bu eserin tasavvuftan anlayan her kişiden okumasını beklediğim bir eser..
06.05.2008

okunmasını şiddetle tavsiye ettiğim bir kitap. Tanpınar zamanın kültür çatışmasını ince bir alayla kaleme almış.. Ayarsız insanlar o kadar fazla ki günümüzde dahi. Tarihin hiçbir sahnesinde az olmadılar zaten