E-Dergi

Her zamanki Kemal Sayar kalitesi. Psikolojiyi uzman bir psikiyatr, mahir bir edebiyatçı, çık yönlü bir mütefekkir, çağında "insanlık" değerlerini omuzlayan bir sorumluluk sahibinin dilinden okuyorsunuz.
Kendimizi, birbirimizi, bu dünyayı iyileştirebiliriz, iyileştirmeliyiz diyor Kemal Sayar.

Uzun zamandır beni en çok heyecanlandıran kitap. Hz Musa önderliğinde İsrailoğullarının Mısır'dan çıkış hikayesi hem kutsal metinler, hem kadim mısır mitolojisi ve mısır tarihi karşılaştırılarak işleniyor. Kitap bir araştırma kitabı, bol dipnot, geniş bir kaynakçası var. Ama kitabın fikri beni mest etti. Hz Musanın Muhalefeti, o günün insanı, muhatabın gözünde tam olarak neye tekabül ediyordu. Bugün neye tekabül ediyor?
Çok sevdim, çok önemli buldum çalışmayı, keyifle okudum. Mısır mitolojisi ve sembolizmini öğrenince Kur'anda anlatılan kıssayı daha iyi anladım. Bu kitap benim "iyi ki" ve 2022 favori listemde.
( İnterdisipliner: Din, dinler tarihi, mitoloji, siyaset, antropoloji, sosyoloji )

Hani "fazla düşünme, kafayı sıyırırsın" derler ya, işte bir adamın kafayı sıyırışının hikayesi. Ben kendimi nasıl algılıyorum, insanlar beni nasıl algılıyor, onların bende gördükleri ile benim kendimi gördüğüm niye aynı değil diye diye... işte zavallı adamcağız deliriyor. Gogol vari geldi yazarın üslunu bana, bir delinin hatıra defterine benzettim. Ağlanacak hâle gülmek, traji komik gerçekliğin karşısında mona liza gibi gülüp gülmediği tartışılır şekilde donup kalmak isteyenlere...

Jeolojinin ne olduğunu ve önemini bu kitapla anladım. Geri planda kalan bu ana bilim dalının, jeo-kimya, jeo-morfoloji jeo-kronoloji gibi alt dallarını ve ne işler yaptıklarını öğrendim.
Kitap zaman bilinci ile başlıyor. Antroposen çağın, yeryüzünün zamanını çalmaması gerektiği ile bitiyor.
Kitap çok emekli. Hem Jeolojinin, hem yeryüzünün tarihçesini yazmış, çizimleri, literatürdeki tezleri, disiplinler arası ortak ve çatışan noktaları vermiş. Bol dipnot var, uzun bir ekler bölümü var. Çok istifade ettim. Keşke jeoloji mühendisi olsaydım ve temel akademik bilgi donanımım olsaydı, bu kitabı çok daha hakkıyla anlardım. Dili akıcı ama teknik ve bilimsel bölümler ve anlatımlar da bolca var. Ben çok sevdim yeryüzünün zamanını, ontolojik kibrimizi ve antroposen çağı hiç kıvırmadan eleştirmiş, yüzümüze ayna tutmuş.
Bilim kitapları sevenler için özellikle tavsiye ediyorum.

"Dünyayı küçülme kurtaracak" çünkü dünyayı büyüme mahvetti. Kitabın konusu herkesin mutlaka okumasını isteyeceğim kadar hayati önemde ve aciliyette bir konu: ekonomi ile, ekoloji arasındaki ilişki.
Ekolojik kıyameti ellerimizle hazırladık. Bunu nasıl yaptık? tarihçesi, ideolojisi, sebep sonuç ilişkileri ile detaylı bir analiz kitapta önünüze sunuluyor. Ama sıkıcı bir ders kitabı değil. Ben 3 günde okudum.
Cehennemin taşları tamamen insanoğlunun daha fazla kazanma, daha fazla tüketme, daha fazla sahip olma, daha fazla hükmetme taşlarıyla döşeli, bunu anladık. Madem bunu biliyoruz, madem rahatsısız, niye/neyi değiştiremiyoruz?
Büyümecilik, kapitalizm, ve "büyümek için büyüme" hedefine en direkt ve detaylı bir eleştiri.
Ekonomik, ekolojik ve ontolojik olarak nerede yanlış yapıyoruz, ne yapmamız lazım, okuyun.