Toplam yorum: 3.083.119
Bu ayki yorum: 2.800

E-Dergi

ilkay coşkun Tarafından Yapılan Yorumlar

17.04.2023

Tarihimizin, kültürümüzün, mazimizin biriktiregeldiği şuur ile şekillenmiş bir vakur duruş… Geçmişimize dair daha çok övgü yüklü bir dil… Anadolu insanının içinde yürüyen senkronik bir duygudaşlık... Geçmişe ilişkin burkucu bir özlem de değil bunlar elbette. Şairin kimi şiirlerini, Yahya Kemal ve Nurullah Genç şiirleri okur gibi okudum diyebilirim. Medeniyet olgusunu taşıyan şiirlerin yanında başka bir taraftan da toplumsal içerikli şiirler olarak da görülebilir. Şehre ve medeniyete dair motiflerin, bütünlükçü bir formda işlendiği, şiirlerde ahengin, uyumun gözetildiği; dilimizin, sesimizin gürlüğünün yansıtıldığı güzel şiirler bunlar. İlkay Coşkun
12.04.2023

Safiyane samimi bir bakışla yüzü insana dönük, sokaktaki, hanedeki ve ailedeki kendi hallince yaşayan insanı okuyan bir gözle süzüp yazıya döker yazar. Hayatlar hep çekidüzende ve yeknesak değildir elbette. Yazar gibi, rutin dünyaların dışındaki sokakları da görmek gerekiyor. Sokaklar, kam alıp sırrına mazhar olmuşlarla doludur. Görene bir adım mesabesinde ne hayatlar yaşanmakta... Böylelikle daha çok hüzünler taşınır öykülere. Ailede, çevrede, sokakta sorunlarıyla, güçlükleriyle ve güzellikleriyle yaşayan sımsıocak kişilikler bunlar. Namazlısı da, harabat ehli de eyyamcısı da hep bizim insanımız, bizim mahallemizin müdavimleri değil mi? Her şeye rağmen öykü kahramanları güzelliklerle hizalanmaktadırlar. Sonuçta insan hikâyeleriyle yazılı sokaklar da bir kütüphanedir. Ilkay Coşkun
07.04.2023

Kitaptaki okuduğum şiirlerin tamamı ses, anlam ve söyleyiş bütünlüğüne sahip olduğunu söyleyebilirim. Gizil ve muğlâk bir durum sezinlemedim. Şiirler, gayet sarihtir, tevil içermez. Özgün'lük ve öznel'lik taşımaktadırlar. Şiirlerde yer alan imgeler kıvamındadır. Bütün şiirler okuma ritmi taşımaktadır. Buna mukabil, şairin şiirlerinin biçemi, tınısı, rengi ve tavrı oturmuştur. Tavsiye ederim. İyi okumalar. İlkay Coşkun
24.03.2023

“Ağrının Ulağı” yani, ağrıyı haber veren, kitap isminden de anlaşılacağı üzere, başta bizim kadim inanç kültürümüzden, ayrıca tabiatın sembollerinden ve -zamanın tanıklığından-; acı, elem zorluk gibi birçok olgu ele alınıp işlenmektedir. Yaşamın zorlukları kadar acı da yaşanıyor sonuçta. Bu anlatım, karamsar bir bakış açısıyla değil elbette. Mavi renkli bir at tasviri ve içerikte, okurun zihnini olumlayan farklı çağrışımlarla nakışlanıyor satırlar. “Her gölge yine de ışığın çocuğudur” diyen Stefan Zweig bakış açısındaki gibi olsa gerek… Tabiattan süzülmüş, geniş bir tecrübe ve tanıklığın izleri şiirlerde temayüz etmiş gözüküyor. Yol, yöntem ve sistem nail olmuş böylelikle. Bu bağlamda şiirlerin, gelenekten beslenmesinin yanında fütüristlik yönlerinin de olduğunu söylesek yeridir. İlkay Coşkun
17.03.2023

Bir okur olarak öykülerin samimi, içten olduğunu söyleyebilirim. Öykülerde, yazarın sesi sadece anlatıcı olarak duyulur. Yaşanan kimi olumsuzluklara rağmen, karakterler üzerinden kelebek dokunuşlarda bulunur yazar. Öykülerin temel malzemesi, karakterler üzerinden şekillenmektedir. Sahici hayat hikâyelerinden alıntılandığını ya da kurgusal gerçekliğin yüksek olduğunu söylemek daha doğru olacaktır. İlkay Coşkun