Çok güzel bir kız olan Cemile; soylu, zengin bir aileye gelin olarak gider.
Evlendikleri yıllarda II. Dünya Savaşı başlar ve her erkek gibi bu güzel
kızın kocası da savaşa gider. Kocası savaştan çok uzun bir süre gelmediği
için Cemile de arkasından, savaştan sakat olarak gelmiş Danyar adlı bir
delikanlı ile savaş alanına gönüllü olarak erzak götürmeyi kabul eder.
Cemile'nin kocası ailesine haber göndermek için mektup yazar. Yazar
yazmasına ama mektupların sadece sonunda "karım Cemile'ye selam
ederim" der. O günlerde hep Cemile'nin yanında olan Danyar, Cemile'nin
günden güne ilgisini çeker. Göremediği, duyamadığı hatta yaşayıp
yaşamadığını bile bilmediği kocasından çok daha fazla ilgi ve sıcaklık
gösterir. Cemile ile Danyar arasında bir aşk başlar. Haftalar geçer,
aylar geçer. Yazar yengesi Cemile ile Danyar'ın yakınlaştıklarını farkındadır.
Bir gün Cemile ve Danyar'ın köyden kaçtıklarını görür. Arkalarından bağırır
ama sesini duyuramaz. Yazar o zaman anlar ki yengesine duyduğu sevgi
aslında büyük bir aşktır. Cemile'nin eşi köye geri döner. Olaylara çok sinirlenir.
Fazla üzülmez; yeniden evlenebileceğini düşünür. Yazar, okumak için köyden
ayrılır. Çok güzel resim yapabilmektedir. Kendisini geliştirir ve ünlü bir ressam
olur.