E-Dergi

İlk baskısı 1961'de İstanbul Üniversitesince yayınlanmış, uzun yıllar neredeyse alanında tek referans kitabı olmuş bir yapıt. Felsefenin popülerleşmesi ve tanıtılmasında yararlı olmuştur. İslam felsefesi kitaba alınmamıştır. Felsefenin yani insan düşüncesinin 2500 yıllık yürüyüşünü olabildiğince özetleyen bir kitaptır. Yeni başlayanlar için önerilebilir. Ancak 1960'lara göre bu alanda daha iyi kitaplar da yayınlanmıştır. Bertrant Russelin 3 ciltlik "Bati Felsefesi Tarihi" unutulmamalıdır.

Buğra, Kemal Tahirin yorgun savaşçı'sından sonra Devlet Anası'na da nazire yapıyor. Osmancık Osmanlının kuruluşunu hikaye ediyor. Kemal Tahirin aynı konuyu işleyen "Devlet Ana"sı ile birlikte okunmalı. Okurken, K. Tahirin tam olarak sol bakış tarzını, Buğranın da sağ bakış tarzını temsil etmediklerine dikkat edilmeli. Tahirde idealist, Buğrada materyalist öğeler var. Bir aydın sorumluluğu ile meseleye yaklaşmışlar. Bu 2 güzel yapıt için yorum ve karşılaştırma yapmak içimden gelmiyor. Okuyup kendimiz karar verelim.

Yaban mükemmel bir başlangıçtır. Köye yönelik Türk edebiyatının bir şansıdır. Yapıt çok üst düzeyde bir başlangıç olarak ortaya çıkınca devam edenler düşük seviyede kalamadı. Edebiyatımız zaman ve düzey kazandı. Yaban olmasaydı, Anadolu ve Köy edebiyetımız çok acemilik çeker, on yıllarca yalan yanlış mecralarda gezeleyip dururdu. Karaosmanoğlu halkının bir aydından beklediği görevi bu yapıtıyla yerine getirmiştir. 15 yaşından itibaren her 5 - 6 yılda bir tekrarlayarak okumalı.

Buğra milli mücadele sürecinin bir tarafını nitelikli bir din adamını eksen alarak anlatıyor. İstanbuldan gelen padişah taraftarı genç din adamı Akşehirde millicilerle karşılaşıyor. Onların ölüm terhdidinden kaçmak isterken sağlıklı bir tahlil yaparak onların tarafına geçiyor. Yaman bir silahşör olup, Çerkez ethemin çetesine giriyor. Oradan da Mustafa Kemalin safına geçiyor. Tarık Buğra bir sağcı yazardır. Genç bir din adamının padişah taraftarlığından, çerkes etem çeteciliğine, oradan da M.Kemal düzenli orducuğuna yürüyüşü bu bakımdan çok ilginç bir yapıt ortaya çıkarıyor. Mümkünse Kemal Tahirin "Yorgun Savaşçısı" ile birlikte okunmalı.

Baykurt köyü ve köylüyü iyi tasvir eder. Türk köyünün tarihi - sosyolojik arka planlarına pek gitmez ama iyi resimler çeker. Bunların en iyilerinden birisi de "ylanların Öcü"dür. Hepimizin bir kaç kuşak gerisinde köy var. O köyü tanımak için okumalı.