E-Dergi

Sait Faik, bu kitabında kahve insanlarının hayatlarını gözlemlemiştir. Kahve insanları, bizim insanımızın çoğunluğunu oluşturuyor. Yani bizleri incelemiştir diyebiliriz bu kitap için. Okuyan her kişi kendinden bir şeyler bulur bu kitapta. Her şey olmasa bile bir şey vardır muhakkak satırlar arasında. Fakirlik, sır, duyarsızlık, cahillik, yabancılık, gençlik, talihsizlik, alışkanlıklar... Bu duygular bizimle ilgili olmayabilir mi? Sait Faik'e, YKY'ye ve Kitapyurdu'na çok teşekkür ediyorum. Tatlı tatlı okumayı seven herkese bu tatlı öyküleri tavsiye ediyorum.

Bu kitabında Sait Faik, gözlemciliğini toplumun içerisinde yaşayan silik kimlikler üzerine yoğunlaştırmıştır. Birçoğumuzun meşhurların hayatlarıyla ilgilendiği şu dönemde, toplumu oluşturan bireylerden olan silik insanların hayatlarına bir bakmamızın ruhumuza olan faydalarını sezdirmek istemiştir bu şekilde. Bencilleşen ve maddeleşen insan etrafındaki sessizliği ve kaybolmuşluğu farkettiğinde maddenin gerçek manasına kavuşmuş olacaktır ancak. Bu anlayışa da bizi Sait Faik gibi gözlemciler götüreceklerdir. Farkına varmanın, sezmenin ve hissetmenin öyküleridir bu kitabın satırlarında peyda olanlar. Sait Faik'e YKY'ye ve Kitapyurdu'na çok teşekkür ediyorum. Farklı olmak isteyen herkese bu kitabı okumayı tavsiye ediyorum...

Sait Faik, yanıbaşımızda duran mutlulukların, hüzünlerin, çirkinliklerin, yaşamın, ölümün hikayecisidir. Akıp giden anın içerisindeki nüansları farketmemiz gerektiğini hepimiz bildiğimiz halde, birçoğumuz bu işte pek başarılı olamıyoruz. Sait Faik gibi yaşarlar bu konuda bize yardımcı oluyorlar. Onların kalemiyle görüyoruz yanıbaşımızdaki hayatı.
Akıcı, çekici, sürükleyici bir hikayeler dizini bu kitap. Okumak, belki de bu zamanda yapabileceğimiz en tehlikesiz ve en zevkli uğraştır. Sait Faik'e, YKY'ye ve Kitapyurdu'na çok teşekkür ediyorum.

Dilin güzel kullanılması böyle bir şey olsa gerek. Başladığı gibi alıp götürmek bir yerlere okuyanları. Anlatılan yerlerde yaşama isteği uyandırmak mı acaba üslubun amacı? Semaver'den sonra Sarnıç'da büyük bir zevkle okudum. Okumaktan zevk almak isteyenler için en etkili ilaç bence. Bunun yanında toplum ve çevre tahlilinde fikir sahibi olmak isteyenler için başucu kitabı. Okumak bir yaşam biçimidir, diyenlerin mutlaka okuması gereken bir yazar Sait Faik.... Sait Faik'e, YKY'ye ve Kitapyurdu'na teşekkür ediyorum.

Dünyanın önde gelen şarkiyatçılarından biri olan Bernard Lewis, Arapların tarihini on bölüm halinde bir kitap olarak bize sunmuştur.Kitap, okunmaya değer,objektif bakış açısıyla kaleme alınmış, kıymetli bir çalışmadır.Yabancı kültürün tarihini anlatmak, yabancı dilden bir şiir çevirisi yapmak gibidir. Ne kadar özenli çalışırsan çalış, şiirde bulunan bazı kelimerin duygu derinliğine eremediğinden ve bazı kelimelerin çevrilen dilde ifade edilişinin olmadığından en mükemmel çeviri dahi aslının tadını, duygu yoğunluğunu, his derinliğini vermez. İşte bu noktadan hareketle diyebiliriz ki, her millet kendi tarihini kendisi yazmalıdır. Çünkü tarih, örf adet birlikteliğinin derinliğidir. Onu da ancak toplumun içinden biri çözümleyebilir.Bu çalışmayı başarılı bulmakla birlikte, yazarın Arap tarihi için çok önemli bir dönüm noktası olan Talas savaşından ve etkilerinden yeterince bahsetmeyişi ve Arap tarihi için gurur kaynağı olan Tarık bin Ziyad hakkında bilgi vermeyişi kitabın en büyük eksikliklerindendir. Bunların yanısıra Lawrens'ten de bahsetmiş olması gerekiyordu. Çünkü Lawrens, modern Arap dünyasının bilinmesi gereken en büyük düşmanıdır.
Bu kitap, Araplar hakkında bilgi sahibi olmak isteyen ve İslamiyet'in siyasi gelişim sürecini öğrenmek isteyen herkes için bir kaynak niteliği taşımaktadır.
Kitabın yazarı Bernard Lewis'e ve çevireni Hakkı Dursun Yıldız'a teşekkür ediyorum.