E-Dergi

uzun zamandır okuduğum kitaplar arasında en sürükleyiclerinden birde "Asıl Adı Atiye " oldu. gerçek yaşam hikayeleri her zaman etkilemiştir beni, zaman zaman o mekanlarda, zaman zamanda o mekanlardaki insanların yerinde hissederim kendimi, bazen acıyı, bazen hüznü, bazen sevgiyi, terkedilişi, kaybedişi...onlarla birlikte yaşarım. bu sanırım anlatılmak istenenin tam anlamıyla okucuya aktarımıyla alakalı ve bu kitapda da bu fazlasılyla verilmiş kısacası yaşanan onca şey üçüncü bir ağızdan bu kadar güzel anlatılabilirdi sanırım.

Kurs aldığımız Hocamızın tavsiyesi üzerine aldığım bir kitap ama sanırım benim için biraz ağır geldi.Benim gibi sıfırdan başlayacaklar için uygun bir kitap değil ama hada sonrası için mükemmel olabilir:)

Kitabın bir yerinde "insan bir düşü sevebilir mi?" diyordu.Bende şöyle bir yorum yazmışım altına :"sevgi çoğu zaman acımtıraktır,düşsel sevgi ise yakıcı acımtırakdır.Hani öyle düşler vardır ki bitmesini istemezsiniz, etkisinden kurtulamazsınız ve hiç unutamazsınız ve en çok da o düşünüzü seversiniz... İşin en güzel yanı düşleyebilmektir,ya hiç düşünüz olmasaydı..." . Kürşat Başar önceleri yazılarını takip ettiğim bir yazardı, bu okuduğum ilk kitabı kitapdan da yazıları kadar etkilendim ve çok kısa bir sürede tamamladım.Okumayanlar bence daha fazla geç kalmasın:)

Tuna Kiretmiçi'nin okumuş olduğum ikinci kitabı ve hakikaten başlık seçiminde başarılı bir yazar ilk kitabı "git kendini çok sevdirmeden" den daha akıcı buldum "bu işte bir yanlızlık var" beklenen bir son yoktu deniyor ama bana göre zaten bir son beklemek yanlıştır..başarılar diliyorum