Toplam yorum: 3.082.320
Bu ayki yorum: 2.000

E-Dergi

Kitap, ihtiyaçtır... Tarafından Yapılan Yorumlar

Lewis Thomas, anıları niteliğindeki ‘Bir Tıp Gözlemcisinin Notları’nda, tıbbın bir bilim olarak gelişimini ve bu çerçevede yaşadığı kişisel deneyimlerini anlatıyor. Thomas’ın tıp fakültesine başladığı yıllarda, doktorluk da bir bilim dalına dönüşüyordu. Dolayısıyla yazarın bu kitapta yer alan gözlemleri, doktorluğun bir zanaattan bir bilime nasıl dönüştüğünün ayrıntılarını vermesiyle ilgi çekiyor. Thomas kitabında, New York ve Boston’daki tıp eğitimini, savaş sırasındaki mesleki çalışmalarını, doktorluğu miras aldığı babasını, araştırma projelerini, hastane ve tıp fakültelerinde idareci olarak verdiği hizmetleri ve bir hasta olarak yaşadıklarını anlatıyor.
Alanna Knight ‘Stuart Safiri’ isimli gerilim-polisiye romanında, baş kahramanı Tam Eildor’un yaptığı bir zaman yolculuğunu hikâye ediyor. 23. yüzyılda zaman makinesiyle yolculuk yapmaya çalışan Eildor, yanlışlıkla 19. yüzyılın ilk çeyreğinde bulur. Eildor, burada kendisini İskoçyalı bir avukat olarak tanıtır. Eildor’un yanlışlıkla bu zamana düşmesi yetmiyormuş gibi, kendisini bir cinayetin de içinde bulur. Zira Galler Prensi George, metresi Sarah’yı yatağında ölü bulmuştur. Prens, Eildor‘a giderek bu cinayeti araştırmasını ister. Olayı aydınlatmaya çalışan Eildor’sa, kıymetli Stuart Safiri’nin de cinayetin hemen ertesinde çalındığını fark eder.
Fidan, sebzeler gibi “canlı-yaşayan” gıdaların, en doğal yiyecekler olmaları sebebiyle, vücudun toksinleri atmasına yardımcı olduğunu, kilo kaybını sağladıkları için zayıflamak isteyenlere hitap ettiğini, bireyi daha enerjik kıldığını ve cildi daha parlak yaptığını söylüyor. Yazar, yiyecek alışkanlığının değiştirilmesiyle, vücudun beslenmeden dolayı yakalanması muhtemel hastalıkların da ortadan kaldırılabileceğini belirtiyor.
Martin Davies’in ‘Ulieta’nın Gizemi’, Ulieta isimli gizemli bir kuşun izini süren iki bilim adamının hikâyesini anlatıyor. 18. yüzyılda bulunan, dünyada eşi olmayan ve Ulieta olarak isimlendirilen bir kuş, Tabiatbilimci Joseph Banks’a verilir. Fakat Ulieta günün birinde kaybolur ve aradan iki yüzyıl geçtikten sonra yine bir Tabiatbilimci olan John Fitzgerald bu gizemli kuşun peşine düşer. Fakat Fitzgerald bu serüveninde, Banks’ın garip hayatıyla karşılaşacaktır. Davies’in kurgusunu ilginç kılan husus, bilimin iki yüzyıllık serüvenini anlatırken, iki bilim adamının kişisel dünyalarını da yetkin bir şekilde olay örgüsüne yedirmesidir diyebiliriz.
Kişisel gelişim türü kitaplarıyla bilinen Nil Gün ‘Sağlık Olsun’da, “Psiko kinesiyoloji” ya da kısa adıyla “PiKi” dediği iyileştirici bir tekniği anlatıyor. Gün’e göre PiKi, bilinçaltına dayanmasıyla inançları hedef alan ve tedaviyi de inançların değişiminde arayan bir yöntem. Yazar, bireyin doğumundan itibaren deneyimlerinin depolandığı “bilinçaltı kasetleri” bulunduğunu, hayatın otomatik bir şekilde bu programlar doğrultusunda yaşandığını,
fakat bu programların bazılarının bireye zarar verdiğini söylüyor. Gün, PiKi sistemi aracılığıyla, bireyin gücünü sekteye uğratan, onu zayıflatan programlardan özgürleşebileceğini, bilinçaltının olumlu yönde şekillendirilebileceğini savunuyor.