E-Dergi

Dini öğütler içeren hikayelerden oluşan birkitap. Ben kızım için aldım ve birlikte okuduk. Yararını da gördüğümü belirtmeliyim. Bir takım soyut kavramların somutlaştırılarak ortaya konulması çocukların daha iyi anlamalarına yardımcı oluyor.

Yusuf Hayaloğlu'nun şiir okumasını değil ama şiirlerini beğeniyorum. Şiirleri herne kadar serbest nazım çalışmaları olsa da, duygu yoğunluğu üst düzeyde yazıyor. Ayrılıklar, acılar, gidişler, sevdalar... Hayaloğlu'NUN DİZELERİNDE BİRBAŞKA ANLAM BULUYOR. Duygu yoğunluğunun zirvelerinde dolaşmak isteyenlere tavsiye olunur.

Yazarın 'Yavuz' isimli romanından sonra bu eseri de daha bir güzel olmuş. Zaten oldum olası tarihi romanları severek okuyorum. Hele Türk-Osmanlı tarihiyleilgili olunca daha çok ilgimi çekiyor. Romanda yazar Cihan Padişahı Kanuni'nin kısa bir hayat kesidini ele almış osa da anlatım ve tasvirlerini çok beğendim. İkinci bir ciltle devamını yazarsa daha iyi olacak.

Bir yanda İngiltere'de göçmen kampında yaşayan Nijeryalı bir kız, diğer yanda kocası intihar eden bir İngiliz kadın. Roman kısaca, üzüntü ve acı verici bir hayat hikayesi olarak özetlenebilir. Zira Küçük Arı'nın Nijerya'dan İngiltere'ye kurtuluş amacıyla gelişi, göçmen kampında yaşadıkları, oradan salıverilmesi ve sonunda olanlar... Hepsi hüzünlü.

Tek kelimeyle müthiş bir roman. Heyecan, macera, gizem, aykırı ilişkiler... hepsi bir arada. Son dönemde okuduğum en güzel romanlardan biri. Kitabın yarısına kadar Salander'den (Ejderha dövmeli kız) neredeyse hiç bahsedilmiyor. Kitabın genelinde de, ana karakter olarak karşımıza Mikael çıkıyor. Her şeye rağmen bu kitap yapılan bunca reklam ve övgüyü fazlasıyla hakediyor.