E-Dergi

Alice Miller’ı her okuduğumda; Kendi çocukluğundaki sorunlarını fark eden ve hayatını değiştiren bir yazarın, bu sorunu yaşayan herkese ışık olmak için kendini parçaladığını görüyorum her kitabında. Bu çabası ve yazıları gerçekten çok aydınlatıcı ama bir şeyi fazlasıyla amaç edinen her insan gibi söylediklerini çok fazla tekrarlıyor önemini anlatmak için. Bu yüzden bir yerden sonra “Tamam anladık” demeden yapamıyorsunuz ☺️

İlk 100 sayfa çok faydalı ve çok güzel gerçekten, mesajı da alıyorsunuz. Ama yarıdan sonrasında tekrardan dolayı çok sıkıldım. Bu olumsuzluklara rağmen kitabın değeri tartışılmaz.

Yine çok isabetli bir seçim yapmışım ☺️Babamın kitaplığında dikkatimi çeken kitaplardan biriydi Babalar ve Oğullar. Aileler ile çocukları arasındaki kuşak çatışmasını ve görüş farklılıklarını çok güzel işlemiş Turgenyev. Karakterler, betimlemeler, olay örgüsü, dilin akıcılığı hepsini çok sevdim. Kesinlikle okunmalı

Ne yazikki May, zaten derin ve zor olan bir konuyu daha da soyut işleyerek, anlaşılmaz bir hale sokmuş. Üzülerek söylemeliyim ki, beğenmediğim ve zorla bitirdiğim bir eser oldu.

Ölü Canlar; konusuyla, birbirinden ayrıntılı ve canlı karakterleriyle, yaşıyor hissi veren tasvirleriyle, insana dair derin tahlilleri ile beni çok etkiledi. Ana karakterimiz Çiçikov'un hayatını ve neden ölü can topladığını 250 sayfa sonra anlatması, kitabın bazı yerlerini okurla konuşarak kaleme alması, Rus insanını ve toplumsal özelliklerini olumlu olumsuz açık yüreklilikle ele alışı ile Gogol'a da hayran kaldım.

Hapishanede doğan bir çocuk, Barış. Hapiste tanıyıp çok sevdiği, şimdi dışarıda olan İnci'ye yazılan, bir hapishanenin ve burada yaşanan olayların minik bir çocuk gözünden nasıl algılandığının aktarıldığı basit ama vurucu mektuplar. Gerçekten okurken yüreğinizin cızzz edeceği muhteşem samimi ve dramatik bir kitap. Kesinlikle okunmalı