E-Dergi

Öncelikle güncel bir kitap değil onu belirteyim.2004 basimi benim elimdeki . Kitaplığımda bir köşede unutulmuş gönlüm el vermedi okunmadan kalmasina ve okudum. Çabuk okunuyor zaten.Ahmet Altan ‘ın okuduğum ikinci kitabi. Daha önce "isyan günlerinde aşk" kitabini okumuştum.
Dilini sade bulmakla beraber genelde sıkıldığım bir tarzı var Ahmet Altan ‘ın. Yine de her emeğe saygı duyduğumdan ve de elimde başka kitap olmadığından kendisine bir şans daha verdim.

Sosyal medyada kapağını görüp aklımda kalan bir kitaptı çil kuşu, illa okumalıyım dediklerimden değil. Bazen çok dikkat gerektirmeyen , dili ve anlatımıyla sizi yormayan bir şeyler okumak istersiniz aynen o kitaplardan çil kuşu.Dili sade , üslubu akıcı.
Sevgili anneler ,babalar önce kitabı okuyun ,sonra kızlarınızı okutun ,bu ve buna benzer örnekleri okutun,okula gönderin, kendi ayaklarının üstünde durmasını öğretin,hayallerinin peşinden gitmesini...

Doruk Kirezci ile ilk bu kitapla tanıştım. Kitabı okurken samimi üslubuna esprili anlatıma kapılıp gitsem de konusu gereği kahramanımızın başına gelenlere yüreğim burkulmadı desem yalan olur. Kahramanlar ve başlarına gelenler öyle hayatın içinden geldi ki elimi uzatıp yardım etmek istedim çoğu zaman. Ve şunu anladım o sokaklarda gördüğümüz insanların kim bilir ne hikayesi var ve bilmiyoruz. Hayat bizi kim bilir nerelere sürükleyecek ,bize neler getirecek? Bilgen in hikayesi ders alınması gereken bir hikaye olarak kaldı bende. Çevremdekş nice Vedat ve Bilgen'e karşı farkındalık kazandırdı. Bu yüzden Doruk Kirezci'ye teşekkürü borç bilirim.
Kitabi sevgili arkadaşım yeni yıl hediyesi olarak almıştı fakat ben yeni yıla girmeden bitirdim yine de yılın son kitabı olarak hafızamda bıraktığı yeri unutmayacağım.
Keyifli bol okumalı mutlu yıllar...

Soluksuz okuduğum, her satırında yürek parçalayıcı bir serüvendi erik ağacı benim için...
Kitap 2. Dünya savaşında birinin seven biri alman diğeri yahudi iki gencin aşk ile başlıyor ama kesinikle bir aşk kitabı değil.
2. Dünya savaşının almanlar , yahudiler sivil halk, askerler herkes için nasıl bir mağduriyet olduğunu gözler önüne serildiği belgesel tadında bir eser.
Konu ile ilgili daha öncede bir çok kaynak ve kitap okudum .Her defasında savaşların iki taraf içinde nasıl bir zulüm olduğuna bir kez daha kanaat getirdim. Erik ağacı da aynı şekilde soykırımı gözler önüne sererken sivil halkında aslında bundan ne kadar rahatsız olduklarını, yaşadıkları korku açlık sefalet gibi durumları gözler önüne sermiş. Bu açıdan bakıldığında yazarımız kendi hayat hikayesiyle de bağlantılı olan gerçekleri kurguyla birleştirirken bir nebze de tarafsız olmaya çalışmış diyebilirim.
Anlatımı sade, üslûbu anlaşılır ve dili akıcı gelmekle birlikte konusuyla zaten sizi kendisine çekiyor. Keyifli okumalar..

Kitap güzel, akıcı bir dil var. Tarafsızca anlatılmış olduğunu düşünüyorum. Tavsiye ederim.