E-Dergi

Filmini izleyip çok sevmiştim. Kitabı ben de merak uyandırıyor; hafızamda canlı tutmak istediğim romanlardan.

gidilecek bir yer kalmadığında, zihninizin çıkmaz sokaklarında kaybolduğunuzda, yeter artık dediğinizde, kısaca çaresiz kaldığınızı hissettiğiniz anlarınızda yapılabilecek en son iş yüreğinizin götürdüğü yere gitmek olur. *
80 yaşındaki bir kadının torununa yazdığı gönderilmemiş mektuplarından oluşan bir roman; pek çok öğüdü içinde barındırıyor. Oldukça sevilecek türden. İyi okumalar.

Okunması güç olmayan ilgi çekici bir kitaba benziyor. Arkadaşıma hediye almıştım, umarım o da sevmiştir.

Bıçağın ucundaydı insanların hafızası
‘İnsan unutandır
ve insan unutulmaya mahkum olandır.’
Sevdiğim şairin sevdiğim dizelerinden...
İyi okumalar.

Tarihî Kırıntılar, kurgusu itibariyle, ardışık olarak birbirini izleyen dört farklı anlatım ile sürmektedir. Bu dört farklı anlatım ise iki farklı zaman barındırmaktadır. İlk zaman; Meral’in kaybolduğu 1992 yılı ile başlayıp 2006 yılına kadar süren, Can’ın gelişimini, ailenin kayba verdiği tepkiyi ve alışma sürecini işler. İkinci zaman ise 2014 yılı ile başlamakta ve 2018 yılına kadar sürmektedir. Bu zaman diliminde Can bir gazetede çalışmakta ve şairlerin isimlerini vermeden yazacakları, her birinin bir öykü ile yer alacağı bir öykü kitabı projesi yürütmektedir. Bu zaman dilimi aynı zamanda Türkiye’de yaşanan güncel olaylara da değinmektedir. Üçüncü anlatım ise Can’ın projesinde yer alan ve sayıları on iki adet olan şairlerin öykülerinden oluşmaktadır. Her öyküden sonra da o şairin şiir anlayışını işleyen ve adı ‘Poetika’ olan bölümler de dördüncü anlatımı oluşturmaktadır.
Doğrusu Barış Bıçakçının kalemini çok seviyorum. Nil Karaibrahimgil tavsiyesiydi, iyi ki dedirtti.