E-Dergi

çok fazla bilgi içeriyor olmasına rağmen kitap bir araştırma yazısını andırmıyor. tüm bilgiler kurgunun içerisinde ustaca eritilmiş. (insan keşke ders kitapları da böyle olsa demeden edemiyor). anlatımı çok akıcı ve konusu da oldukça özgün -en azından bana göre-. tercümesi çok dikkatli yapılmış ve okurken gereksiz tekrarlara, anlaşmazlıklara neden olmuyor. bir doktora öğrencisinin ölen anneannesinin evinde 16. yy da salem karmaşası sırasında cadı suçlaması ile asılarak öldürülen bir kadının adının yazılı olduğu bir parşömen bulmasıyla başlayan kitap insanı hiç sıkmadan farklı bir hikaye sunuyor.

genel olarak kitabın yazım şeklini sevdim. bu aşamada sadece çokça rastlanan imla hataları açısından sıkıntı yaşadığımı söyleyebilirim. kitabın başında editör notu gibi bir girişle kitabın günlüğün orjinal haline sadık kalınarak hazırlandığına değiniliyor. bu nedenle belki hatalar kasten bırakılmıştır. yine de sıklıkla okuduğum cümleyi yeniden okumama neden olan bu hataları hoş göremedim. bununla birlikte yazarın uzun süre yurt dışında yaşamasından kaynaklı hikayede türkiyedeki hayatın olağan akışına ters düşen noktalar da var. bu da kitabın günlük değilde bir kurgu roman olduğunu insana hatırlatıyor.

Kitabın dili oldukça karmaşık. Açıkçası tercümeden sonra akıcılık için pek çaba harcanmamış. Bu yüzden okuması zordu. Kitapta yer alan size baba diyebilir miyim hikayesi de biraz araya sıkıştırılmış gibi. Tavsiye konusuna gelince sanırım etmem.

kitabın güzel olma ihtimali çok yüksek ancak maalesef tercümeden olduğunu düşündüğüm anlatımla ilgili ciddi sorunları var. bu nedenle güzel olup olmadığıyla ilgili bir fikrim olamadı.

anlatımıyla çok hoşuma gitti. çevirisi son derece profesyonelce yapılmış ve hiç anlamsız cümle içermiyor. yazarın üslubu, karakterler ve tamamen özgün sayılmasa da konusu çok güzeldi.