E-Dergi

Yatak odasında terör bu isim herhalde başka bir ismi çağrıştırıyor. "Yatak odasında felsefe". (Ülkemizde de yayımlanan ancak toplatılma kararı alınan Sade'ın en önmeli eserlerinden biri olan kitap.) Bu kitap ise Sade'ın hayatının bir bölümünü anlatıyor. Kitabı okuyunca Sade'ın oldukça dikbaşlı bir kişi
olduğunu (aslında bunu tahmin etmek hiç de zor değil) görüyoruz. Tabi yazdığı o sapkınlıkları uygulamaktan geri kalmayan yani eylemlerinin
yalnızca düşüncede bırakmayan biri olduğunu görüyoruz. Onun yaptıkları ne kadar sapıkça olsa da fikirleri ne kadar kabul edilemez olsada bir gerçek var ki o da Sade sıradışı, delilik derecesine varan zekası olan bence hayran olunacak bir insan.
Onu tanımamıza yardımcı olacak bir kitap.Tabi bir de yine Serge Bramly'nin senaryosunu yazdığı Daniel Auteuil'in başrolünü oynadığı "Sade" adlı filmi de izlemenizi de öneririm.

Erdemin yolundan ayrılmayan, Tanrı'ya bağlı saf güzel Justine ve izlediği bu yol yüzünden çektiği acılar. Sade'ın dünyasında bunlar kabul görmeyen seni yalnızca zayıflığa sürükleyen eylemler. Ona göre yalnızca doğanın kanunları işler; güçlü zayıfı ezer. Dini değerler, Tanrı, erdemler, ahlak bunların hepsi yalnızca bizim koyduğmuz yasalar aslında ve bu yüzden hepsi de değersiz!
Kitabın sonu oldukça ilginç bitiyor çünkü erdemlerini, ahlak değerlerini hiçe saymış Juliette (Justine'nin ablası) Justine'nin trajik sonu yüzünden tüm yargılarını değiştirip kendini ve yaptıklarını sorgulamaya başlıyor.
Sade ve onun unutulmazlarından. Mükemmel bir kitap.

Alıştığımız Sade öykülerinden biraz farklı öyküler içeriyor kitap. Kitap öyküler erdemsizliği öven öykülerden çok dram konularını işliyor. Kolay inanan, kötülüğü düşünmeyen kızların düştüğü tuzakları görüyoruz. Tabi Sade'ın olmazsa olmazları rahipler. Hoş, edebi ve Sade'ı tanımamıza yardımcı olacak bir eser.

Okurken keyif alacağınız bir kitap. Baba ve oğulun atina'ya ailelerini biraraya getirmek için çıktıkları yolculuk sırasında küçük bir köyde küçük çocuğun elde ettiği minik bir kitap sayesinde öykü içinde öyküye dalıyoruz.Yolculuk sırasında babanın yaptığı yorumlarla eğlenceli bir felsefe ve mitoloji dersleri alıyoruz. Ama kitap hakkında yapacağım tek kötü yorum minik kitaptaki mor gazozun yaptığı etkilerin tasviri. Sanki bir çocuk masalı gibi aktarmış Jostein Gaarder.İçince kolumda bir meyve bacağımda bir meyve demesi bana komik geldi. Herşeye rağmen eğlenceli bir kitap!

Eugenue isimli genç kıza öğretmek istedikleri(Sade'ın aslında bize kabul ettirmek istedikleri) bizim alıştığımız toplum kurallarının dışında kalıyorlar. Ve bu konuda oldukça haklı aslında. Onun bize aktardığı yorumları kabul etmeyebiliriz. Ama kesinlikle hak vermemiz lazım. Kitapta geçen şu cümle bence çok önemli: Kimsenin eşit olmadığı bir topluma eşit yasalar koymak korkunçtur.(Sözleri harfi harfine yazmamış olabilirim).Çok doğru bir yorum herkesin kendine ait bir yasası olacaktır. Herkesin eğitimi, görgü kuralları, inanışları farklı olur. Bu yüzden bir kişinin suç sayabileceği eylem bir başkası için gelenek olabilir. Sade'a göre yalnızca doğanın koyduğu kurallar geçerlidir.Bu yüzden gelnekler ve insanoğlunun kendi ihtiyaçlarına göre yazdıkları kanunlar geçersizdir.Güçlü zayıfı öldürebilir, kendi sıhati için önündeki her türlü engeli yok edebilme hakkına sahiptir.Vicdan, aile bağları, sevgi aslında sizin aldığınız eğitim kadardır, yani vicdan gibi kavramları siz yaratırsınız. Doğanın kanunlarında bu gibi kelimelere rastlayamazsınız. Sade bu ve bu gibi tabu yıkan yorumları ile unutulmazlar arasına giriyor.
Sade'ın bu başyapıtını mutlaka kitaplığınızda bulundurmalısınız.(Tabi bulabilirseniz. Toplatılıp yok edilme kararının alınması ise başka bir mevzu.Yazık gerçekten büyük bir kayıp oluyor hem de çok büyük bir kayıp.)