E-Dergi

Bu kitap, Yunan Mitolojisi ve Antik Çağ inanışları ile dolu. O kadar çok şey öğrendim ki resmen elimde telefon ‘google’ açık okudum. Bence muhteşem bilgiler içeriyor. İlk 100 sayfa konu arayışına düşüyorsunuz, çünkü genelde Milas’ın antik eserler ve rivayetlerini anlatıyor, ama sonra kitap harekete geçiyor ve bilgilere de devam ediyor. Vee sonu inanılmaz üst üste şaşırtıcı. Tam ‘olay buymuş demek’ derken, aslında onun da olmadığını öğreniyorsunuz. Bu efsaneleri öğrenmek için bile okunur diyorum.

Fabian Risk serisinin ilk kitabı olan Yüzü Olmayan Adam’ı beğendim. Konusu güzel ve akıcı, ama arada havada kalan yerlere de takılmadan edemedim. Yani bir hareket, bir söz var ve ilerlediği zaman ‘eee o niye öyle oldu o zaman’ dedirtti çünkü devamı yok. Bazı yerlerde şarkı sözleri gereksizdi. Yazarın ilk kitabı olmasından dolayı bunları görmezden gelip, aksiyonu bol ve heyecanla ilerlediğini de asla inkar edemem. İsveç polisiyesinin tarzı, bol karakter kullanılıyor olmaları sanırım. Bu kitapta da çok karakter vardı. Ben beğendim ve tavsiye ediyorum.

Alman-Yahudi düşmanlığını ve soykırımı, iki arkadaş olmak isteyen masum çocukların gözünden anlatan bir hikaye. İkisinin yaşamı ve bakış açısı çok acı. Unutamayacağım kitaplar arasında yerini aldı. İçim acıdı resmen.

Bu yazarın kafamda oturan tarzı ‘durgunluk’. Obsesif kitabında olduğu gibi, bu kitabı da durgun ilerledi. Şu da var, insan sonunu deli gibi merak ediyor onu da okuyucuya çok iyi veriyor. Güzel miydi evet gerçekten güzeldi, ama birazda hareket katsaymış çok daha güzel olurmuş. Toni adlı kızımızın ezikliği beni çok sinir etti. Niye mi okuyunca anlayacaksınız. Kısacası konusu güzel, beklentiyi çok yükseltmeden ve şaşırtıcı son okumak isterseniz tavsiye ediyorum.

Bir insan sonunu bile bile nasıl merakla bir kitabı okur demeyin, gerçekten okutuyor kendini. Bazı yerlerinde tüylerim diken diken oldu diyebilirim. Çoğu şey en ince ayrıntısına kadar araştırılıp biraz da kurgu eklenerek yazılmış. İrlanda’dan yola çıkan ‘Addergoole On Dörtlüsü’ diye tarihe geçen 14 kişinin hayatı, sadece isimleri değiştirilmiş olarak anlatılıyor. Ve hala İrlanda’da onların anılarına, Titanic heykeli ile birlikte onların da heykelleri duruyormuş. İnanılmaz etkilendim. Bazı kısımlarda bulunan Titanic’ten gönderilen telsiz mesajları da gerçek. Bir kez daha kanım dondu. Çok acı çok. Bu arada bölümlerin üstlerinde basılı olan,Titanic’in gerçek bileti. Okurken film bile canlandı gözümde.