E-Dergi

Erika Foster serisinin üçüncü kitabı da tıpkı diğerleri gibi çok güzeldi. Yeni kitabı çıkana kadar yine Erika’yı özleyeceğim. Her zamanki gibi konu harika ve merakla sayfaları çevireceğinize emin olun. Dedektif Erika Foster ile tanıştıysanız, bu kitabını da kaçırmayın derim.

Kitabın konusunu ilk okuduğum zaman ‘muhteşem’ demiştim, ama keşke öyle olsaydı. Sayfalar ilerlerken konu ha başlayacak, şimdi başlayacak, diye diye kitabı bitirdim. Neydi, neyi anlatmak istedi, hatta konusu çok iyiyken bir kitap nasıl böyle olabilir hiçbir şey anlamadım. Benim bu kitap yarım bırakamama huyuma acil bir çözüm bulmam lazım, çünkü işkence ile bitirmeye çalışıyorum. Her seferinde de sonunda belki bişey vardır umudu ile ilerleyip, hüsraaaaann yaşıyorum. Olayın özü uzak durun.

İlk 60 sayfa, kitap kimin ağzından anlatılıyor diye anlayamadığım için adapte olamadım. Daha sonra psikiyatr’ın ağzından anlatıldığı ortaya çıktı. Konu olarak evet güzeldi, ama başka anlatım tarzı olsaymış daha iyi olacakmış. Çünkü bazı yerlerde ‘burayı Dr. neden anlatıyor, ne alaka?’ dediğim yerler oldu. Acı bir hikaye, içime işledi. Hele de tam bu çocuk tecavüzlerinin arttığı dönemde okuyunca daha da etkilendim. Sonu inanılmaz ve çok şaşırtıcıydı, ama kitap olmamış, olmayan, ilerlemeyen birşeyler var. Bazı yerlerinde sıkıldım diyebilirim. Ben beğenmedim. Okunsa da olur, okunmasa da.

Uzun zamandır böyle muhteşem bir kitap okumamıştım. Bu kadar zaman kitaplığımda beklettiğim için çok pişman oldum. Soluksuz başlayıp öyle devam eden nadir kitaplardan birisi. Kafamda deli sorularla, gerilerek, ürpererek ve şaşırarak ilerledi sayfalar. Nefesimi tuttuğum anlar çok oldu. Victor ile birlikte aynı heyecanı, korkuyu, şaşkınlığı yaşattı bana yazar. Tempo bir an bile düşmedi. Hele son sayfalardaki şaşkınlığımı anlatamam. Kaç kere resmen tokat yedim o derece. Sağ gösterip sol bu kadar mı vurulur. Tam olay çözüldü derken ‘yok artık’ dedim. Ve bir kere daha çözüldü derken yine ‘yoookk artık’ dedim. Psikolojik gerilim severlere mutlaka tavsiye ediyorum.

Kitap klinikteki seanslar ve onun gibi tedavi gören insanların yaşadıkları olarak ilerliyor. Biraz günlük gibi, gün gün yazılmış. Neden intihar ettiğini merak etmedim değil, ama kitabın arka kapak yazısı beni çok yanılttı. “İdam mahkumlarını, daha sonra öldürebilmek için ölümü bekledikleri sırada canlı tutuyorlar,” diye bir tanıtım yazısı ile, içinde anlatılan konuyu pek bağdaştıramadım ben. Okumak isteyenler arka kapak yazısına aldanmasın. Eşcinsellik temalı kitap sevenlere tavsiyemdir, çünkü 15 yaşında bir çocuğun, kendi içinde cinsel çatışmasına şahit oluyorsunuz. Benim için değişik bir kitaptı.