E-Dergi

Kahramanımızın Nastenka'ya gerçekten aşık olduğunu da sanmıyorum. Fazla yalnız kalmış bir insan olarak ilk bulduğu limana yanaşıp yalnızlığını bir nebze olsun hafifletmek istedi diye düşünüyorum. Yoksa bir insan bu kadar kısa sürede aşık olamaz kardeşim. O da kendisi için hayal kırıklığıyla noktalandı tabi. Fazla hayalperestliğin olumsuz etkileri diyelim.

Anlamak için üzerinde bolca düşünülmesi gereken bir yapıt olduğunu söylemeliyim. Şahsen kitabı birkaç saat içerisinde bitirdim; ama şu an kitabı özetlemek benim için imkansız pozisyonunda. Anladığım kadarıyla farklı düşünüp toplumdan kendini soyutlayan insanların bir süre sonra başka insanlar tarafından kendi dünyalarına hapsedilip yalnız bırakıldığı, ilgi ve alakadan mahrum edildiği gerçeğiyle okuru baş başa bırakmış yazar bu yapıtında. Sürüden olmak istemeyenler, yalnız kalmak gibi cezalandırıcı bir mükafata layık görülürler kader tarafından.

İlk defa Kafka okudum, tuhaf bir üslup, değişik bir hikayeydi; ama vermek istediği mesaj derin ve anlamlıydı. Kitabı dört dörtlük anladığım söylenemez fakat buna rağmen içinden kendime dair bir şeyler çıkarabildim. Okuyun, kitaplığınızda bulunsun :)

Bu zamana kadar neden okumamışım diye kendinizi sorgulatan bir kitap. Yazar, olay örgüsünü muhteşem bir şekilde denge üzerine oturtmuş, karakterlerin özelliklerini itinayla yerleştirmiştir. Kitabın tek eksiği -Hugo gibi bir dehayı eleştirmek ne kadar haddime düşer bilmem ama- aralarda verdiği uzun ve yorucu bilgilerdir. Gerek Paris'i anlattığı, gerek ihtilal dönemi halkı yansıttığı ve tuhaf tuhaf gelenekler hakkında uzun uzadıya bilgiler verdiği bölümler beni fena bezdirdi. O bölümleri okurken bir an önce şuralar bitse de hikayeye devam etsem diye defalarca söylenmişimdir. Özetle; okuyucuyu sıkan o gereksiz bölümler haricinde muazzam bir kitap, mutlaka kitaplığınızda olmalı :)

Aşk denen saçmalığı ne güzel de özetlemiş Erdal Demirkıran. 'AKITTIĞIN GÖZYAŞLARINI SİLMEK YERİNE AKMASINA NEDEN OLANLARI SİL HAYATINDAN' verdiği en güzel mesajdı aynı zamanda. Takdir edilecek bir adam ne diyebilirim ki. .

Dürüst olmak gerekirse kitabın isminden dolayı sempati duyup satın almıştım. Okuduktan sonra dedim ki iyi ki bu kitabı okumuşum. Bir insan ülkesi ve milleti hakkında ancak bu kadar doğru tespit yapabilir. Sayın Demirkıran'ı gözlemciliğinde ki ustalığından ötürü takdir ediyorum.

Her zaman derim aslında harika bir milletiz, sadece uyanmamız lazım !